Page 56 - BİRLİK HABER-SEN BÜYÜK PTT ÇALIŞTAYI
P. 56
Genel Yetkili Sendika Yetkili Konfederasyon
BÜYÜK PTT ÇALIŞTAYI BÜYÜK PTT ÇALIŞTAYI
da yeni bir kaç madde var onlardan bir tanesi de kamuda yeni sistem yani hükümet sistemi çerçevesinde kamu Haber-Sen gerçekten, gerek Memur-Sen gerek diğer sendikalar arasında kurumların bile yapamadığını bir
personel rejimi, tartışılacak konulardan bir tanesi. Birçok teorik şey var. Teorik şeyler anlatıp sizi sıkmak araya toplayamadığı Birlik Haber-Sen olarak bütün sendikalarımızı kurum çalışanlarımızı ve derneklerimi bir
istemem. Bir kaç husus daha var onları belirttikten sonra bitirmiş olayım. Evet çalışma şartları değişiyor dedik, araya getirerek sorunları ve çözüm odaklı çalışmalarımızın yansımaları ne olacak, sahaya nasıl bir yansımayla
dünya değişiyor dedik. Üretim mekanizmaları da değişiyor. Değişim hayatın her alanını da etkiliyor. Dünkü iş çıkacağız kısaca ben birinci grupta olan her kürsüye çıktığımızda PTT’nin artık dünya markası olduğunu ama
yapma biçimimiz ile bugünkü iş yapma biçimimiz aynı değil. Bugün, dünyada şöyle bir tartışma var; çalışana içindeki sorunları çözmeden hiç kimse gelişen teknolojiye ayak uyduramayacağını da görmekteyiz. Özellikle
ihtiyaç duyulmayan bir çalışma sistemi ortaya çıkacak diye. Fütürist diyorlar, gelecek düzen. Bunlar çalışma kurumumuz gerçekten atılım içerisinde proje üzerine proje yapıyor. Ama alt yapısını oluşturmadan deneme
hayatında da var. Bunları tartışıyorlar artık, işçinin memurun olmadığı çalışma hayatı. Bunlar 30’lu yıllarda da sürelerini gerçekleştirmeden, kervan yolda dizilir misali yola çıkmakta ve bu çıktığı yolda da çok zorlandığını
tartışıldı. 50’lerde de 60’lı yıllarda da tartışıldı. Özellikle 80’den sonra bilgisayarın ya da üretim araçlarında görüyoruz. Özellikle grubumuzda en çok konuşulan konu ve ortak mutabakat altına aldığımız konuların
teknolojinin kullanılması sırasında da bu çok tartışıldı. Ama ilginç bir şekilde üretim araçlarında meydana başında personel sıkıntısı olmak gelmektedir. Gelişen PTT insansız olamaz, biz her yerden iş alabiliriz her
gelen değişimden doğan iş gücü eksikliğini gideren başka iş alanları açıldı. Örneğin teknoloji arabayı üretirken yerden iş bağlayabiliriz. Ama bunu insan eliyle, insan gücüyle kurum olarak mutlaka buradaki eksikliklerimizi
bin personele ihtiyaç duyuyordu. Şimdi aynı fabrika 500 personele ihtiyaç duyuyor ama o aradaki 500 kişi en kısa sürede gidermemiz gerekiyor. Bir başka konumuz, kurumumuz otomasyona geçeli yaklaşık 15 yıldan
pazarlamada çalışıyor. Satışta çalışıyor, işte diyelim ki servis işletiminde çalışıyor. Bu anlamda yani haksız fazla olmuştur. 4 bin - 5 bine yakın iş yeri ve otomasyonu olmasına rağmen şuana kadar tek ekran üzerinden
çıktılar. Gelecekte hiç emeğin olmadığı falan bir şey olmayacaktır, bunu da bilmemiz lazım. Dün bir gazetede işlem yapabilmektedir. Bu tek ekran üzerinden dediğim de aynı ekran üzerinden fatura, elektrik alacaksın,
vardı. Sanırım Endonezya’da ya da Malezya’da bir lokantada robotlar garsonluk yapıyor. Ve düşünce bu; telefon alacaksın, sigorta vereceksin, HGS yapacaksın, kredi vereceksin ama bizim yarışacağımız bankacılık
bütün dünyada bundan sonra bütün garsonlar robot olacak diyor. Dünya’nın her yerinde uygulanacak diye bir sistemine baktığınızda en az bir kaç ekranı var. Orayı bırakmadan diğer tarafa geçebilecek ekranları vardır.
şey beklemek doğru değil. O nedenle emek, insanlık tarihi kadar eski bir şeydir. Alın teri, emek, çalışan ve Eğer gelişen teknoloji dünyasına ayak uyduracaksak en kısa sürede tek ekrandan kurtulmak gerekiyor. Gerek
insanlık var oldukça da devam edecektir. Bugün de bunları yaşıyoruz, yani daktilolar ortadan kalktı ama personel açısından, gerek zaman açısından ve müşteri memnuniyetini bir an evvel yerine gelmesi yönünde
daktiloda yazanlar ortadan kakmadı. Sistem yenilenerek, kendini başka alanlara açtı. Bugün bilgi işlemi özellikle burada bilişim dairelerinin teknik dairelerin bu konuda kısa bir sürede bu işlemleri yaparsa, daha
dediğimiz kişilerin olmadığı iş yerlerimiz yok değil mi? Dün yoktu ama bugün var. İşte medyada, sosyal hızlı bir şekilde yaparsa bu kurumun bir an evvel daha ileri gideceğinden eminiz. Bir başka ortaya çıkan
medya diyoruz. Neredeyse her kurum sosyal medya uzmanı istihdam etmeye başladı. Bu anlamda çalışanlar sorun ise, kurumumuzda biliyorsunuz çok çeşitli statülerde çalışan personel var. İşte; 399, İHS’li, taşeron.
var. İşin niteliği değişebiliyor. Yaptığı iş farklılaşabiliyor ama emeğe her zaman ihtiyaç duyulacak. Ve bir Bu çalışanlarımızın arasında bir statüde çalışan çocuk yardımı alırken öbür statüdeki adam aynı iş yerinde
endüstri ilişkileri sistemi insanlık var olduğu sürece var olacaktır. Burada elbette talepler farklılaşacaktır. Yani çocuk yardımı alamıyor. Bir başkasına baktığında yemek yardımı alabiliyor öbürü yemek yardımı alamıyor.
dün olmayan bir şeyler bugün var, dün istenmeyen şeyler bugün var. Dolayısıyla dün için söylüyorum biz gidip Bir başkası yol yardımı alabiliyor öbürü alamıyor. Bu da ister istemez kurumun iş barışını bozmaktadır. Bir
başkanımıza bu konuda bir şey söyleyemezdik deniyor. Ama devir değişti. Benim babama diyemeyeceğimi evde bile iki kardeşin okuldaki kavgası bile eve ne kadar yansımasını görebildiğimizi bize birer aile olarak
benim oğlum bana söyleyebiliyor. Benim babamdan isteyemeyeceğim şeyleri yani yapamaz dediğim şeyleri, yansımasını gördüğümüzü biliyoruz. Düşünün ki 40 bin çalışanı olan bir kurumun iş barışının sağlanmadığı,
benim çocuklarım benden isteyebiliyor. Dolayısıyla bu da değişiyor. Bununda farkında olalım. Yeni bir iş gücü adaletin sağlanmadığı bir yerde bunu nasıl başaracaksınız. Burada morali, motivasyonu nasıl sağlayacaksınız
var. Bende fark ediyorum. Çalışma hayatında benim 20’inci yılım. Yani kendi başladığım dönemde birlikte bunu da gözden geçirmek gerekiyor. Bir başka konu, aynı kurumda biz firma elamanları çalıştırıyoruz. Ama
çalıştığım, yetiştirmeye gayret ettiğim uzman arkadaşlarım yeni dönemlerde çok farklı olduğunu görüyorum. maalesef birkaç firma üzerinden alıyoruz. Dağıtımı bir başka firmadan, sevk ayrım bir başka firmadan, bir başka
Ama bunu da yönetmemiz gerekir. Yani rehberlik ederek tecrübe aktararak yönetmemiz gerekir. Ben özellikle personeli, yabancı hizmetleri başka bir firmadan alıyoruz. Yarın bizim ihtiyacımız olan geçen hafta Ankara Baş
bir kavramsal boyut çerçevesinde sosyal diyalog nedir, amacı nedir, hangi şartlarda yapılır, Türkiye’de sosyal Müdür yardımcımız aramızda 30’a yakın bir taşeronu gişe hizmetlerinde çalıştırıyor. Ama bir başka firma
diyalog mekanizmaları nelerdir? Bunları dilim döndüğünce anlatmaya gayret ettim. Eğer varsa sorularınız, müdahil olmaya çalışıyor. Bu benim personelimdir sadece ben bunu sevk ve ayrım için aldım veya dağıtım
sorularınızı almak isterim. Soru sorulmamasının 2 tane anlamı var. Ya her şey çok iyi anlaşılmıştır ya da hocam için aldım diyor. Onun için kurumumuzun kısa bir sürede eğer inşallah kendi alanını alır, eğer almazsa firma
yetti gayrı bir ara verelim demektir yani. Hangisi? Ona da cevap yok. Biz şöyle bir plan yapmıştık, yani ben elemanları ile ilgili tek müteahhit düzenin veya firma üzerinden giderse daha sağlıklı olacağına inanıyorum.
toplantıyı modere edecektim öncelikle hani kavramsal bir boyut sunup, peşine de varsa şeyler modere etmeyi Çünkü bizim kurumda artık herkesin her yerde görev yapması elzem duruma gelmiştir. Kurumumuzun
düşünüyorum. Öğleden sonra yine sizinle birlikte olacağım. Bu arada sormak istediğiniz soru varsa da onları tıkanması noktasında bir an evvel inşallah aşılacak yol ve yöntemleri diğer arkadaşlarım da izahat edeceklerdir.
cevaplamaya çalışacağım. Yoksa da ben sabrınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum. Herkesin bu konuda kuruma el attığı kadar kurum idarecilerinin de çalışanlara inşallah bir yol göstereceğine
Hocama teşekkür ediyorum. 10 dakika ara veriyoruz. inanıyorum. İdareci, adı üstünde idareci biz hoca değiliz. Tabi hocamın karşısında böyle konuşuyoruz ama biz
idarecilerin, kurum çalışanlarının çalışma şartlarını, çalışma ortamlarını düzenlemediği müddetçe, moral ve
3.1.2. Birinci Panel Oturumu: Salı Günü - Sabah 2. Kısım motivasyonunu düzenlemediği müddetçe hiç bir şey elde edemeyiz. Çokça görünür gibi çok iş yapar görünür
Gürbüz İnaltekin : gibi yapıyorum gibi görünüyorsa da maalesef ki kurumumuzun arka planına baktığımızda, sahaya indiğimizde
bu konuda çok da sendikal olarak dayak yediğimizi görüyoruz. Bu çalıştayları kurumun da yapmasını isterdik.
Sayın katılımcılarımız çalıştayımızın bu bölümünde dün yapmış olduğumuz beş gruptaki grupların Çünkü Birlik Haber-Sen gerçekten kendine öz, kendine has daha önce bir Avrupa projesinde de başkanlarımızı
sunumuyla devam edeceğiz. Öncelikle kendimin de bulunduğu grup birinci grup ve birinci grupla ilgili yurt dışına 4 Avrupa ülkesine götürüp yine paydaşlarımızla o kurumların eş değerlerini gördüğümüzde
yaklaşık bir kaç maddeyi, tamamını burada değil, size sunacağım. Bu sunumu bir özet halinde, her grup gerçekten bugün kedi kurumumuza baktığımızda çok çok gerideyiz. Çalışan açısından çok gerideyiz. Gerek
kendi grubunu özet halinde sunacak. Bu başlıklar üzerinden oradaki sorun ve sıkıntıların hem kurumumuzu ücret, gerek sosyal anlamda, gerekse sahadaki çalışanlarımızın sayısının az oluşu, burada iş bölümünün düzgün
geliştirme anlamında hem de çalışanlarımızın moral ve motivasyonunu sağlamak adına neler yapabiliriz. Birlik
olmayışı bunun tamamen personele yansımasıdır. Burada elbette kurum güzel projeler üretiyor. Kurumumuzda
54 55