Zafer Ancak İnananlarındır!
Ecdadımızın her devirde küfürle kora kor çarpışmasının ve zaferlerinin hatırası hafızamızda canlı ve yerli yerinde duruyor. 26 Ağustos 1071 demek, Malazgirt demektir. Sabrın, azmin, cesaretin ve birlik beraberliğin karşısında ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir ordunun duramaması demektir. Malazgirt, aziz milletimize Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açan ve bu toprakların İslamlaşmasını sağlayan destansı bir zaferdir.
Hafızamızda (30 Ağustos 1922) Başkomutanlık Meydan Muharebesi demek, şartlar ne kadar kötü olursa olsun, imkânlar ne kadar kısıtlı olursa olsun fedakârlığın, bağımsızlık duygusunun ve imanın karşısında teknolojiyle donatılmış da olsa hiçbir güç duramaz demektir. Büyük Taarruz, Anadolu’nun Müslüman yurdu olduğunu ve yedi düvel birleşse bile hiçbir ordunun aziz milletimizi ve hatıralarımızı bu topraklardan söküp atamayacağının, buna yeltenenlerin sonunun hüsran olduğunu gösteren eşsiz bir zaferdir.
Malazgirt ile Büyük Taarruz arasında Otlukbeli, Çaldıran, Mercidabık birer abide gibi duruyor. Geçmişimizi ve geleceğimizi taçlandıran abidelerimiz… Belgrad’ın, Mohaç’ın, Kıbrıs’ın fethi o abideleri süslüyor. Zaferin onları beklediği yere dört nala giden akıncılara selam olsun.
Tarih hem hafıza hem de geleceğe tutulan ışıktır. Ufuktur. Bugün siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomi gibi argümanlarla yürütülen savaşlara bu ufkun perspektifi ile karşı koymak ecdadımızın mirasına sahip çıkmanın bir gereğidir. Malazgirt Zaferi’ni, Otlukbeli, Çaldıran Mercidabık, Belgrad ve Mohaç ile Kıbrıs’ın fetihlerini, Büyük Taarruz’u diriliş ve direniş bilinciyle anmak tarihimizin bize yüklediği bir görevdir, misyondur, gayedir, ufuktur.
Birlik Haber-Sen olarak Malazgirt’ten Dumlupınar’a, Belgrad’dan Mohaç’a, Yemen’den Çanakkale’ye Anadolu’yu aziz milletimize canlarıyla kanlarıyla yurt kılan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Zafer Haftamızı tebrik ediyoruz.