VESAYET?N YEN?(K) BORAZANCISI

01.08.2015 20:31

VESAYET?N YEN?(K) BORAZANCISI

Kaybettikçe daha da marjinalle?en, marjinalle?tikçe ak?l ve izanla mesafesi daha da aç?lan fikir firarisi KESK, yasaklar? fiilen kald?ran sivil itaatsizlik eylemimiz üzerinden ideolojik körlü?ünü yeniden ilan etmi?tir.


 

Kald?r?m ta?? sökmeyi, cam-çerçeve indirmeyi, illegal örgütlerin haz?r k?ta üyeli?ini sendikal mücadele olarak gösterme çabalar?n? hükümsüz k?lan özgürle?me kararl?l???m?za sessiz kalmayacaklar?n? ve çamur atmaya yelteneceklerini biliyorduk. Ancak, gerçek yüzlerini, gizli ajandalar?n? pervas?zca sergilediklerinin bile fark?na varamayacak kadar aymaz bir üslup tercih etmelerini beklemiyorduk.

 

Türkiye’nin sendikal tarihinin kendileriyle ba?lad??? masal? üzerine bina ettikleri anlay??lar?n? düzeltme ihtimalinin imkans?zl???n? da deklare ettikleri aç?klama; sendikac?l??a, kamu görevlilerine, kad?na, nihayetinde dindar insanlara ve dine nas?l bakt?klar?na dair itiraf belgesi hükmünü ta??yor.  2003 y?l?nda genel ba?kanlar? olan müptezel zat “14 as?r önce köhnemi? ve karanl?k fikirleri tekrar ortaya at?p da çocuklara bu fikirleri a??laman?n ne gere?i var” sözleriyle dinimize ve Kuran-? Kerime fütursuz hakaretini dillendirmi?ti. Bugün gelinen noktada, on y?l önceki noktada durduklar?n?, dillerindeki ve zihinlerindeki zehri kusmak için her an f?rsat kollad?klar?n? bir kez daha görüyoruz.          ?deolojik hezeyanlar? üzerinden “günün ?artlar?na uygun sendikac?l?kla” itham ederken, asl?nda Memur-Sen’in günün ?artlar?n? kabul etmeyen/de?i?tiren sendikal vizyonundan rahats?zl?klar?n? ortaya koyuyorlar. Kendilerini de a??r bir makyajla “emekten, bar??tan ve demokrasiden yana toplumsal güç olarak” tan?mlam??lar. Emekçilerin ekmek teknelerini tarumar etmek ne zamandan beri emekten yana tav?r koymak say?l?yor.

 

Bar??tan yana olmak iddialar?, bu ülkenin toplumsal bar???na dinamit koyan, üniversite gençli?ini canl? bombalara dönü?türen örgütlerle dirsek temaslar?, Genel Ba?kanlar? ba?ta olmak üzere birçok yöneticisinin bu ülkede kan pazar? kurmay? hedefleyen illegal örgüte/örgütlere üyelikten yarg?lanmas? gerçe?i kar??s?nda b?rak?n zihinleri kulaklar? dahi rahats?z eden yalan de?irmeninin ta? g?c?rt?s?ndan ba?ka bir anlam ifade etmiyor.

 

Kendilerinin bile inanmakta oldukça zorlanacaklar? demokrasi yanl?s? olmas? iddias?, en az kaplumba?an?n tav?andan h?zl? ko?ma iddias? kadar mizah malzemesi olmaya uygundur.

 

Emek, bar?? ve demokrasi söylemleriyle gizlemeye çal??t?klar? gerçek yüzlerini kendi aç?klamalar?yla fa? eden ba?ka örgütlerin eklentisi olmaya merakl? Konfederasyonun aç?klamalar?na sat?r sat?r cevap vermek, bizi yormaz ama anlamalar?ndaki k?tl?k nedeniyle onlar?n zihnini yorar. Buna ra?men birkaç hususa özellikle dikkat çekmekte yarar var.

 

Kamu görevlilerinin, 1980 askeri darbesi ürünü militarist anlay???n dayatt??? k?l?k-k?yafet yasaklar?yla daha do?rusu sivil üniformalarla kamu hizmeti sunmak zorunda b?rak?lmas?ndan rahats?z olmam?z, sivil itaatsizlik anlay???yla “biz darbe ürünü yasaklar? yok say?yoruz” diyerek k?l?k-k?yafet özgürlü?ünü hayata geçirmemiz, ma?duru olduklar?n? iddia ettikleri darbenin mimarlar?yla ayn? bak?? aç?s?na sahip olmaktan rahats?z olmayanlar? ?üphesiz rahats?z eder. Gerçekten de, millet iradesine, milletin de?erlerine, milletin huzuruna ve toplumsal bar??a açt?klar? sava?? gizlemek için kulland?klar? sendikal örgüt örtüsünü kald?rd?klar?n?n fark?na varamayacak kadar rahats?z oldular.  özgürlük ad?na boyun e?mememize çamur atmak isteyenlerin, gizliden gizliye destekledikleri darbecilerin bile akl?na gelmeyecek alanlara çekme gayretindekilerin milletimizin medeniyet mefkuresine, milletimizin dinine tahammülsüz ve sendikal aç?dan hükmünü tamamen yitirmi?ler toplulu?u oldu?unu biliyoruz.

 

Kad?n kamu görevlilerinin anneli?ini, kad?n eme?inin ev içine çekilmesi olarak gören alg?lar?, kad?n?n k?l?k-k?yafet yasaklar? üzerinden ev hapsine tabi tutuldu?u fiili durumu görememeleri, ideolojik körlü?ün yan etkisi olsa gerek. Kad?n?n insan neslinin devam?n?n garantisi olan do?urganl???n? e?itsizlik kayna?? olarak görmek, daha da ötesinde dünyaya gelen çocu?un bütün sorumlulu?unu kad?na yüklemek, kad?n? cinsel meta s?fat?yla s?n?rl? bir zemine hapsetmeyi kad?na sayg? olarak yutturmaya çal??an bu zavall? zevat?n zirve yapt??? maharetlerden biridir.

 

?nanc?n? giyimine yans?tt??? için bu ülkenin üniversitelerinin kap?lar?ndan içeri al?nmayan genç k?zlar?m?za, ba?örtülü oldu?u için görevlerine son verilen emek-ekmek mücadelesinin d???na itilen kad?n kamu görevlilerine yap?lanlar kar??s?nda üç maymunu oynamay? tercih edenlerin dün oldu?u gibi bugün de kad?n eme?ine, kad?n kimli?ine sayg? göstermemeleri; inançlar?, özgürlükleri, kimlikleri için bedel ödemeyi onur sayan bizler ve bizim gibi dü?ünenler için tahminlerin do?ru ç?kmas? anlam? ta??yor.

 

Kad?n denildi?inde akl?na “beden”den ba?ka bir kavram?n gelmedi?i bu zihniyetin bildik temsilcileri; kamu görevlilerini kand?r?lmaya müsait bireyler, sendikalar? da siyasi partilerin gölgesine muhtaç eklenti örgütler olarak gördü?ünü de itiraf etmektedir. Gerçektende, ülkenin bir bölgesini siyaset alan? olarak belirleyen bir siyasi partinin gölgesi alt?nda mitingler/gösteriler ve eylemler yapan bu sendikams? örgüt, emek hareketi olmak yerine eme?i ve emekçileri istismar merkezi olmay? tercih etmi?tir. Bu bak?mdan, ki?i herkesi kendi gibi bilirmi? sözünü do?rularcas?na, örgütlü mücadelelerinin temelini kamu görevlilerini kand?rmaya ve yana?mas? olacaklar? bir siyasi parti zemini aramaya te?mil ettiklerini itiraf etmelerine vesile olmaktan mutluyuz. Kamu görevlilerinin itibar ettikleri sendikal duru? ve tercihlerin ortaya koydu?u bugünkü tablo, kendisini özgürlük hamisi gibi göstermeye çabalayan sendikams? yap?n?n gerçek yüzünü kamu görevlilerinin y?llar önce ke?fetti?ini gösteriyor.  Bu ülkeyi kan gölüne çevirmeye mevzilenmi? örgütlere üyelikleri aç??a ç?km?? olanlar; heveslerinin ve hedeflerinin aksine sürekli kan kaybettiklerini anlay?nca haklar?n? arayacaklar? memurlar yerine hak arayan-hak alan Memur-Sen’e sald?rmak için çamurlarla hem hal olmay? tercih etmi?ler. Bocaland?klar? çamur madeni, sadece ellerini de?il zihinlerini de kirletti?i için art?k dillerinde de çamurdan ba?ka bir nesne görmek mümkün olmuyor.

 

Zihinlerindeki çamuru mürekkep yaparak yazd?klar? aç?klamada yer verdikleri  “Tarihin hiçbir dönemi, muktedirlerin özgürlü?ü için mücadele eden ezilenleri yazmam??t?r!” ifadesini tashih etmeyi unutmu?lar herhalde. Onlar? düzeltmek zor olsa da ifadelerini düzeltelim; “Ne milletimiz ne de tarih; özgürlük için mücadele edenleri k?t akl?yla karalamaya yeltenen darbeci tetikçilerine ne zafer ne de onur bah?etmi?tir.”


Kayna?? millet olan 12 Milyon 300 bin imzay?, darbe ürünü bir Yönetmeli?in butlanla malul hükümlerine mahkum etmeye yeltenen bu zevat?n selefleri; k?l?k-k?yafet yönetmeli?ine kad?n kamu görevlileri için “pantolon” ifadesi eklemeyi özgürlük zaferi olarak ilan etmi?lerdi. Ancak, ayn? dönemde kad?n kamu görevlilerinin ba?örtüsü nedeniyle devlet memurlu?undan ç?kar?lmas?n?, resmi ideolojinin kad?n giyimine ili?kin modeli ile ba?örtüsünün örtü?medi?i gerekçesiyle günün ?artlar?na uygun bir tav?r olarak görüp sessiz kalm??lard?.  ?imdi, herkesi kendileri gibi bal?k haf?zal? san?p bunun unutuldu?unu san?yorlar.

 

KESK, Anadolu co?rafyas?n? ve tarihini ku?atan medeniyetimizin hamurunu olu?turan inanc?n gereklerini ya?ama hassasiyeti gösterenlere, tahammülsüzlü?ünü bir kez daha sahneye koymu?tur.

 

700 bini a?an kamu görevlisinin Memur-Sen’e üye oldu?unu hiçe sayarak, kendilerinin yönlendirmesiyle uluslararas? kurulu?a üyelik talebinin reddedilmesi üzerinden bizi itham etmeye çal??anlar, bu ülkenin iç dinamiklerine, milletin iradesine, kamu görevlilerinin tercihlerine itibar etmeyip d??a ba??ml? olduklar?n? da kendi dillerince itiraf etmi?lerdir.

 

Biz, milletimizin ve ülkemizin tarihine darbeler, muht?ralar ve vesayet iklimleri üzerinden bula?t?r?lan bütün kirleri temizlemeye, bütün yasaklara son vermeye talibiz.  28 ?ubat’la hesapla?mam?z, YöK’e ve kararlar?na kar?? duru?umuz, Milli Güvenlik dersine kar?? ç?k???m?z, katsay? adaletsizli?ine direni?imiz, toplu görü?meye s?rt dönüp toplu sözle?meyi adres gösteri?imiz,  kesintisiz sekiz y?ll?k e?itim dayatmas?na son veri?imiz bu talipli?in somut görünümleriydi. Milleti vesayet mahkumu yapan anayasan?n ruhunu inciten anayasa de?i?ikliklerine “Toplu Sözle?meye de Toplumsal Sözle?meye de Evet” kampanyas?yla desteklerken de, derin devletin yazd??? anayasay? hükümsüz k?l?p kadim milletin yazaca?? yeni anayasayla millet iradesinin hüküm sürece?i özgür, demokratik ve sivil Türkiye mücadelemiz de bu talipli?in gere?idir. Biz, Anayasa de?i?ikli?ine Evet derken, tek ma?durunun kendileri olduklar?n? iddia ettikleri darbeyi kutsayan Anayasan?n de?i?memesi için örgütlerini harekete geçirenlerin; özgürlük, emek, demokrasi ve sendikal mücadele konusunda sözleri de sözlükleri de art?k hükümsüzdür. Bize sald?r?lar? da, bu hükümsüzlü?ü art?k kendilerinin de idrak etmesinden kaynaklan?yor. “Biz bir ?ey yapm?yoruz, bir ?ey yapam?yoruz” o zaman durumu de?i?tirenlere, yasaklara son verenlere, darbe ikliminin hükmünü bitirenlere sata?al?m ve sava? açal?m, karar?na vard?lar. Bu kararlar? onlar için, ????a kanat ç?rpan kelebe?in idrakinden bile yoksun olduklar? gerçe?iyle yüzle?meye vesile olacak.  Bu ülkenin insanlar?na, kamu görevlilerine hayat?n bütün alanlar?nda özgür olmay? çok gören bu ikiyüzlü yap?, bak?n gerçek yüzünü ve mevzisini nas?l ortaya koyuyor; “KESK,kamu hizmeti veren emekçilerin herhangi bir dinsel simge (türban, sar?k, takke, haç vb) kullanarak kamu kurumlar?nda çal??mas?na kar?? durmaya devam edecektir.” Varl???m yasak üreten darbeci zihniyete arma?an olsun demenin son versiyonu olan bu ifadeler, sendikams? görünüme sahip bu örgütün, i?verenlere de?il kamu hizmetini sunanlara kar?? direni?i tercih etti?ini, demokrasiyi de?il darbeyi, millet iradesini de?il darbe mevzuat?n? esas ald???n? yoruma ihtiyaç b?rakmadan ortaya koyuyor.

 

?deolojik körlükleri yetmezmi? gibi ba?örtüsünü dinsel simge olarak görme ?a??l???na da sahip olduklar? ortaya ç?kan bu zevat, dini ve dindarlar? hedef alan sendikal misyonunu gerçekle?tiremeyece?ini anlaman?n verdi?i hüzünle sald?rmaya ve kinini hayk?rmaya devam ediyor.  Milletini ve de?erlerine yabanc?la?maya dayanan bu sald?r? ve hayk?rma; sivil itaatsizlik eylemimizin kad?n ve erkek kamu görevlilerine yönelik herhangi bir k?yafeti ya da k?l??? kamu hizmetinin gere?i olarak önermedi?imizi aksine kad?nlara ve erkeklere farkl? yasaklar üreten ve tek tip k?yafet dayatan hükmen mülga bir Yönetmeli?in s?n?rlar?n? ve yasaklar?n? yok sayd???n? dahi idrak etmelerini engelliyor.

 

Bu noktada, sendikal misyonu sona ermi? bu sendikams? örgütün bize sald?rmay? hedefleyen aç?klamas?n?n kirli zihinlerine ra?men do?ruyu ifade eden bir yönünü de ifade etmemek haks?zl?k olur. Aç?klaman?n ba?l???nda yer verilen “Memur-Sen’in Yapt??? “K?l?k-K?yafet Serbestli?i” Tart??mas? özgürlük Talebi De?ildir” ifadesi el hak do?rudur. Biz kimseden ama hiç kimseden özgürlük talep etmiyoruz var oldu?una tereddütsüz inand???m?z k?l?k-k?yafet özgürlü?ümüzü, Resmi Gazete’de yay?mlanacak bir Yönetmeli?in hükmünün yaz?lmas?n? beklemeden hayata geçiriyoruz. çünkü, özgürlü?ün talep edilece?ine de?il ona do?u?tan sahip olanlarca ve var olmas? için mücadele edenlerce bizzat ya?anaca??na inan?yoruz.

 

KESK, aç?klamas?yla Kemalist ideolojinin milletimizi ve de?erlerini hiçe sayan fetvalar?n?n yeni ç???rtkan?, vesayetin yeni(k) borazanc?s? oldu?unu ilan etmi?tir.  Vesayet ad?na üstlendikleri bu görev kendilerinin bilece?i bir i?, asl?nda borazandan ses ç?kartmaya yetecek nefesleri kalmad???n? anlamalar? için onlar için iyi bir f?rsat. Bize de onlar? bu gerçekle yüzle?tirmek dü?tü.

 

 

                                                                                         MEMUR-SEN GENEL MERKEZ YöNET?M KURULU