Tüm Darbe ve Darbe Girişimlerini Kınıyoruz
Türkiye'de 1946'da çok partili hayata geçilmesinin ardından, 1950 yılında aldığı yüzde 52,67 oranındaki oyla iktidara gelen DP, uyguladığı sosyo ekonomik politikalarla 1954 ve 1957 seçimlerinden de başarıyla çıktı. DP'nin kesintisiz 10 yıllık iktidarının son dönemlerinde, ülkede gerilimler ve kaos yaratılıdı.
Darbenin altyapısının hazırlanması sırasında üniversite öğrencileri sokağa çıkartıldı ve hükümet aleyhine gösteriler başladı. Eylemler sırasında Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz hayatını kaybetti. İstanbul ve Ankara'da sıkıyönetim ilan edildi. Ankara'da bir öğrenci grubu, ''555K'' yani "5'inci ayın 5'inde saat 5'te Kızılay'da" koduyla gösteri düzenledi, Harp Okulu öğrencileri sokağa çıktı ve Zafer Anıtı'na kadar sessiz yürüyüş yaptı.
Bazı subayların oluşturduğu Milli Birlik Komitesi, "DP'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü" iddiasıyla 27 Mayıs’ta sabaha karşı darbe yaptı. Böylelikle eşi benzeri görülmemiş bir hınç, zulüm, işkence, hüzün ve yargısız infazlar başlamış oldu.
Türkiye'ye büyük acı yaşatmaya kodlanan askeri vesayetin sahipleri, yalanlar ve iftiralarla milli iradeyi kafese aldı, en büyük insanlık suçunu işleyerek 27 Mayıs’tan sonra kurulan düzmece mahkeme, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı darağacına gönderdi, Cumhuriyeti vesayet rejimine dönüştürdü.
Hukuk katledildi, jakoben zihniyet tarafından demokrasi ayaklar altına alındı, millet iradesinin üzerine ipotek koyuldu. Demokrasi tarihimiz bir kez daha kirletildi.
Milli iradeye karşı yapılmış tüm suikastların anası ve kaynağı olan 27 Mayıs darbesini bir kez daha kınıyor, milletin bir daha böylesi kara günler yaşamamasını temenni ediyoruz.