Memur-Sen Toplu Sözleşme Tekliflerini Açıkladı
Basın açıklaması öncesinde Kızılay Özveren sokaktan başlayan bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe Memur-Sen ve bağlı sendikaların yöneticileri ile üyeleri katıldı. Taleplerin dile getirildiği sloganların atıldığı ve dövizlerin taşındığı yürüyüşe vatandaşların ilgisi de yoğundu.
Devlet Personel Başkanlığı önünde son bulan yürüyüşün ardından basın açıklamasına geçildi. Basın açıklamasında konuşan Yalçın, Kamu görevlileri açısından yeni kazanımlara, kamu görevlileri sendikacılığı açısından yeni eşiklerin aşılmasına zemin oluşturacak 4.Dönem Toplu Sözleşme’ye dair tekliflerini teslim etmek için bir araya geldiklerini ifade ederek “Türkiye’nin en büyük emek hareketi ve toplu sözleşme masasının yetkilisi Memur-Sen olarak; kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak, “Büyük Türkiye” söylemiyle uyumlu olacak tekliflerle masada olacağız” dedi.
Yalçın, toplu sözleşme masasında emeğin hakkını koruyacaklarını belirterek Biz Memur-Sen olarak; Toplu sözleşmenin ana unsurunun rakamlar değil kamu hizmeti sunan insanlar olduğu yaklaşımıyla hareket ediyoruz.
Bu yönüyle, toplu sözleşme masasına maliyet, külfet ya da bütçe yükü gibi kavramlar üzerinden anlam yüklenmesini reddettik. Toplu sözleşmeyi, hem süreç hem de sonuç noktasında adalet ve hakkaniyet kavramları üzerinden temellendirdik” şeklinde konuştu.
Bize Sunulan Teklifler, Türkiye’nin 2023 Vizyonu Noktasında Güven Vermeli
Toplu sözleşme sürecinin adil bir düzenin inşa edilmesine vesile olmasını dileyen Yalçın, “Bu çerçevede, dört işleme ve hesap makinesine ayarlı değil adil işlere, izan ve insaf akidesine dayalı bir toplu sözleşme süreci hedefliyoruz. Kamu İşvereninin ve siyasi iradenin, bütçe disiplini, mali imkanlar, cimriliğe odaklı hesaplar üzerinden şekillenmiş bir stratejiyle masaya gelmesini doğru bulmayız” ifadelerini kullandı.
Memur-Sen olarak güçlü bir Türkiye için çalıştıklarını belirten Yalçın, “Memur-Sen olarak bizim de paydaşı olduğumuz ‘Büyük Türkiye’ iradesinin hükümlerine yansıtıldığı bir toplu sözleşme metni için masada ter akıtacağız. Kamu İşverenin de aynı hedef ve hassasiyetle, tekliflerle masaya gelmesi gerekiyor. Siyasi iradenin ve Kamu İşverenin bize sunacağı teklifler kamu görevlilerini ve bizleri gücendirmemeli, germemeli; aksine, Türkiye’nin 2023 vizyonu noktasında güven vermeli, inandırıcılığı beslemeli” diye konuştu.
Siyasi İrade Gerçekçi ve Hakkaniyetli Olmalıdır
Kamu işverenine ve siyasi iradenin de kamu görevlilerinin taleplerini dikkate alması gerektiğini ifade eden Yalçın, “Geçmiş dönem toplu sözleşme ve toplu görüşme süreçlerinde karşılaştığımız, teklif vermekten uzak duran, ısrarla teklif sunmaktan kaçınan Kamu İşvereni fotoğrafıyla bu dönem karşılaşmak istemiyoruz. Her yıl bütçe hazırlayan siyasi iradenin, kamu görevlilerinin haklarıyla ilgili olarak iki yıllık süre içerisinde teklif hazırlığı yapmaması doğru da inandırıcı da değil” diye konuştu.
“Üç yılı kapsayan orta vadeli mali plan ve programlar hazırlayan iradenin, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını, özlük haklarını konu edinen teklif hazırlamakta yetersiz kaldığını, isteksiz olduğunu düşünmek istemiyoruz” diyen Yalçın “Memur-Sen olarak, görüşmelerin başlamasından bir hafta önce, tekliflerimizi bugün itibariyle Kamu İşverenine sunuyoruz. 1 Ağustos’taki ilk oturumda, Kamu İşvereninin de tekliflerini bize sunmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Memur-Sen olarak, toplu sözleşmeye dair genel ve değişmez hedeflerinin net olduğunu vurgulayan Yalçın, kamu görevlilerinin hakkını eksiksiz alması, beklentilerin kazanıma dönüştürülmesi, mevcut sorunlarının çözülmesini beklediklerini dile getirdi.
“Güvenceli İstihdam” sloganları eşliğinde konuşmasını sürdüren Yalçın, “İnsan onuruna, insanca yaşamaya uygun mali ve sosyal hakları, imkânları kamu görevlilerinin kazanım hanesine eklemektir. Saygın iş anlayışına uygun çalışma şartlarını, özlük ve sosyal güvenlik haklarını kamu görevlilerine temin etmektir” ifadelerini kullandı.
Yalçın “Bu genel bakış kapsamında 4. Dönem Toplu Sözleşme’de hedefimiz; kamu görevlilerinin ve emeklilerinin maaşlarının, aylıklarının, ücretlerinin, ödeneklerinin hak ettikleri düzeyde ve adil paylaşım perspektifiyle arttırılmasıdır” diye konuştu.
Toplu Sözleşmeyi Bir Uzlaşma Zemini Olarak Görüyoruz
“Toplu Sözleşmeyi, mevcuttaki mali imkanların, sosyal yardımların, özlük haklarının arttırılması, mevcuttaki çalışma şartlarının iyileştirilmesi, hali hazırdaki demokratik ve soysal haklarının korunması/geliştirilmesi sınırlılığında görmüyoruz” diyen Yalçın, “Yeni hakların, yeni mali ve sosyal yardım imkânlarının hayata geçirilmesine, kamu görevlilerine mevcutta olmayan demokratik ve sosyal hakların verilmesine yönelik eşitler arası bir pazarlık ve uzlaşma zemini olarak da görüyoruz” dedi.
Geçmiş dönemdeki toplu sözleşme kazanımlarını hatırlatan Yalçın, “Geçmiş dönemde imzamızın bulunduğu toplu görüşme ve toplu sözleşme metinleri, bu perspektifimizi teyit ediyor. En yakın örnek kamu görevlilerinin Cuma Namazı konusunda yaşadıkları mağduriyeti ortadan kaldıran 3. Dönem Toplu Sözleşmesi hükmüdür” diye konuştu.
Milletin hassasiyet gösterdiği konuları, hakları kamu personel sistemine, kamu görevlilerinin hakları arasına dâhil etmek için ter akıtmayı doğal sorumluluk kabul ettiklerinin altını çizen Yalçın, bu dönemde de benzer taleplerin olacağının müjdesini verdi. Yalçın, “Bu kapsamda, “helal gıda”, “Hac farizası izni”, “dini bayram ikramiyesi” ve benzeri konu başlıklarına 4. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimiz arasında yer verdik” dedi.
“İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın”
Memur-Sen’in 4.Dönem Toplu Sözleşme tekliflerinin mali haklara ve sosyal yardımlara ilişkin tekliflerin herkesin kabul ettiği, Kamu İşvereni’nin de aksini iddia edemeyeceği hususlar olduğunu söyleyen Yalçın, gerçeklerini sıraladı.
4/C, taşeron ve sözleşmeli istihdam türünün kaldırılması gerektiğini söyleyen Yalçın, “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın değerinin vücut bulduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Fakat, 4/C, taşeron işçiliği, sözleşmeli istihdam gibi insanca yaşamayı, insanı yaşatmayı zorlaştıran istihdam türlerini halen uyguluyoruz. Kadrosuz değil, sorunsuz istihdamın hedeflenmesini bekliyoruz. Bu kapsamda çalışanları hem memur edelim hem de memnun edelim” ifadelerini kullandı.
“Refahtan Pay İstiyoruz”
Enflasyon farkına dikkat çeken Yalçın “Hedeflenen enflasyon ile gerçekleşen enflasyon ne yazık ki eşit değil. Enflasyon farkı ödenmeyen yıl yok. Maaş artışını enflasyon değil toplu sözleşmenin tarafları belirlesin, kamu görevlileri gerçekten enflasyona ezdirilmesin” diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü fakat bu büyümede katkısı olanların büyümeden pay alamadığını belirten Yalçın, “Türkiye ekonomisi büyüyor fakat kamu görevlilerinin maaş bordrolarına bu büyüme yansımıyor. Sermayeye, finans kesimine teşvik paketleri, vergi afları çıkarılıyor. Kamu görevlilerine “mali disiplin” ve “bütçe imkanları” nazları yapılıyor. Artık, kamu görevlileri ferahlamak ve bunun için de refahtan pay almak istiyor” şeklinde konuştu.
“Gelir Vergisinde Adalet İstiyoruz”
Gelir vergisinde adaletli davranılması gerektiğini söyleyen Yalçın, “Sosyal güvenlik açığı denilerek emeklilik yaşı yükseltildi fakat “maaş yitiği” olan emeklilerin maaşı olması gereken düzeye yükseltilmedi. Nüfus artış hızı düşüyor deniyor fakat eş-çocuk yardımı tutarları “teşvik” hükmünde bir düzeye çıkarılmıyor. Kamu görevlileri, gelir vergisinin “sadık mükellefi” ve vergi uygulamasının “kadim mağduru” konumundadır. Yılın ikinci yarısındaki maaş zammını, vergiye aktarıyoruz. ‘Artık bi zahmet, gelir vergisinde adalet’ diyoruz” ifadelerini kullandı.
“Herkesin Fikrini Dikkate Aldık”
Toplu Sözleşme Taleplerini belirlerken izlenen süreci ve istişareleri de anlatan Yalçın, “Şüphesiz, üyelerimiz başta olmak üzere kamu görevlilerinin beklentileri, önerileri, talepleri en önemli verimiz. İşyeri ve ilçe temsillerinden, şubelere, sendikalarımızın genel merkezlerine bütün birimlerimizin sahadan topladıkları, kamu görevlilerinden aldıkları görüşleri esas aldık. Genel Merkezin bakışını değil herkesin katkısını, katılımını esas alan, tabandan tavana yönelen bir perspektifle tekliflerimizi belirledik” dedi.
Yalçın, ekonomik istatistiklerin dikkate alındığını belirterek “Kısa, orta ve uzun vadeli enflasyon realitesi, enflasyon hedefindeki sapmalar, büyüme-maaş karşılaştırmaları, 2018 ve 2019 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Plan, mevcut bütçenin gerçekleşme verileri, ihracat-ithalat rakamları incelendi” diye konuştu.
Yalçın, “Döviz kuru ve faiz oranlarındaki değişimlerden, emtia fiyatlarındaki değişimlere, hem ülke hem de küresel düzleme ilişkin makro ve mikro verilerden, siyasi, diplomatik, sosyo-ekonomik gelişmelere bütün bileşenleri dikkate aldık” dedi.
Türkiye’nin mevcut kapasitesini, potansiyelini, sermayeye dönük teşvik paketlerinin maliyetini, af uygulamalarının bütçe kalemlerine etkisini, destek uygulamalarını, istisna ve muafiyetleri masaya yatırdıklarını belirten Yalçın, “Yakın dönemde gerçekleşen kamu işçilerine yönelik toplu iş sözleşmelerine zemin oluşturan çerçeve sözleşmeyi, 15 Temmuz ihanet kalkışmasının ve öncesindeki Türkiye’ye yönelik operasyonların etkilerini, bu türden engellemelerin milletimiz üzerinde oluşturduğu birlik ve motivasyonu realize ettik” şeklinde konuştu.
“Bütün bunlar ışığında hazırladığımız taslağı, teşkilatımızla farklı zaman aralıklarıyla inceledik, değerlendirdik. Son olarak gerçekleştirdiğimiz Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantımızla 4. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimize, Devlet Personel Başkanlığı aracılığıyla Kamu İşvereni’ne sunmak ve kamuoyuna deklare etmek üzere nihai şeklini verdik” diye konuşan Yalçın daha sonra Memur-Sen’in taleplerini sıraladı.