Memur-Sen Haklı Çıktı Kamu İşvereninin Tahmini Tutmadı
2018-2019 yıllarını kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmenin maaş ve ücretlere yapılacak zamlara ilişkin hükmünde, ilgili yılların altı aylık dönemleri için yapılan maaş/ücret artışının aynı dönemdeki enflasyon oranının altında kalması halinde takip eden altı aylık dönem için yapılacak artışa aradaki fark kadar enflasyon zammının yansıtılacağı hükümlerine yer verilmişti.
2018 yılından bu yana enflasyon oranları arasında oluşan olumsuz fark tarihsel süreç itibariyle istikrarlı bir grafik oluşturmuştur. Bu sonuç göstermektedir ki; altı aylık dönemlerin sonunda enflasyon farkı beklentisinin oluşması da, enflasyon farkı kaynaklı artış yapılması da istikrarlı bir rutine dönüşmüştür.
Bu rutin, yıllar içinde göstermiştir ki; Memur-Sen’in yıllardır direttiği ve anlatmaya çalıştığı “zammı masa belirlesin enflasyon canavarı vermesin” mottosuyla afişe ettiği durum bütün çıplaklığı ile yaşanmaktadır. Memur-Sen’in uzun uğraşlar sonucunda 4. Dönem Toplu Sözleşme döneminde elde ettiği bu başarı, emek verilen mücadelenin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Kamu İşveren Heyeti’nin ve Hakem Kurulu’nun, Memur-Sen ve bağlı sendikalarının bütün çabalarına rağmen verilen 3+4 zam oranında teklifleri reddederek kabul etmemesi; bugünkü sonuçları değiştirmemiş aksine yapılan yanlışı gün yüzüne çıkarmıştır. TÜİK verdiği oranlarla bunu resmi olarak saptamış ve yine enflasyon farkı verilmek zorunda kalınmıştır.
TÜİK’in her yıl düzenli olarak ortaya koyduğu veriler, Memur-Sen’in ortaya koyduğu söylemlerin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Bu veriler aynı zamanda Memur-Sen ve bağlı sendikaların altına imza atmayarak geri çevirdiği 5 Dönem Toplu Sözleşme’nin özeti niteliğindedir.
Enflasyon farkı, Kamu İşveren Heyeti ve Hakem Kurulu’nun tüm ısrarlara rağmen; masasındaki tekliflerin reddedilmesinin, yasadaki eksikliklerde direnilmesinin, tahmin konusunda Memur-Sen’e kulak verilmemesinin sonucudur. Bu da yine ve yeniden Memur-Sen’in bir kazanımı olarak tarihe not düşülecektir.
Konuyla ilgili sosyal medya hesabından değerlendirmede bulunan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise enflasyon farkı konusunda haklı olduklarının ortaya çıktığını söyledi.
TÜİK, kamu görevlileri ve emeklilerinin merakla beklediği enflasyon rakamlarını bugün açıkladı. TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre Haziran ayı enflasyonu %1,13 olarak belirlendi. Yılın ilk yarısındaki enflasyon rakamı %5,75 olurken, yıllık bazda %12,62 oldu.
Kamu görevlilerinin maaşlarının 1.75 oranında eridiğini gösteren rakamlara ilişkin değerlendirmede bulunan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, enflasyonun altında kalan maaşlara ve enflasyon farkı zammı alınması ile ilgili zamanında dikkat çekip teklif ettiklerini ve tepki gösterdiklerini hatırlatarak "Keşke yanılsaydık..." dedi.
Kamu işvereni ve hakem heyetinin 2020 için 4+4 oranındaki teklifini hatırlatan Yalçın, "Biz de hem adaletsiz hem de yanlış demiştik. Yine haklı çıktık. TÜİK bizi doğruladı, ilk altı ayda yine enflasyon farkı vermek zorunda kalındı. TÜİK’in enflasyon verileri Memur-Sen’in tespitlerini doğruluyor, kamu işvereninin tahmin ve hedeflerini yanlışlıyor. Her 6 ayda bir yaşanan bu tablo, son bulsun istedik. Zam, enflasyon değil, imzalarımızla belirlensin teklifini getirdik; reddedildi ve yine enflasyona yenildi" ifadelerini kullandı.
Enflasyon farkının; masasındaki tekliflerin reddedilmesinin, yasadaki eksikliklerde direnilmesinin, tahmin konusunda da Memur-Sen’e kulak verilmemesinin sonucu olduğunu vurgulayan Yalçın, bunun maaşlara yansıması yönüyle de Memur-Sen kazanımı olduğunu belirtti.
Gelecek dönemde yapılacak Toplu sözleşmeler için de çağrıda bulunan Yalçın, "Biz enflasyonun düşmesini ve enflasyon farkı yerine masada iki tarafın uzlaşmasıyla zam oranının gerçek veriler üzerinden belirlenmesini istiyor, Türkiye’nin kamudan sektöre,milletten Devlete, ortak akılla,adil paylaşımla enflasyonu yeneceğine dair güvenimizi devam ettiriyoruz. Kamu görevlilerinin maaşlarına enflasyon farkı kaynaklı zam 15 Temmuz maaşlarıyla birlikte yansıyacaktır. Mücadelemiz ve temennimiz enflasyon farkı verilen değil, enflasyonu eriten ve yenen maaş ve gelir düzeyinin herkes için cari olduğu güçlü ekonomi ve büyük Türkiye’dir" ifadelerini kullandı.