Levent Uslu ve Muzaffer Boskurt, Kazakistan’ın Başkenti Astana’da Bir Takım Ziyaretlerde Bulundular
Astana'da "Türkiye'deki Sendikal Hayat ve Memur-Sen'in tarihsel süreci" başlıklı bir sunum gerçekleştirilen Uslu, "Emeğin gerçek değerini ortaya koyabilirsek güçlü bir gelecek inşa ederiz" ifadelerini kullandı.
Kazakistan'ın başkenti Astana'da gerçekleştirilen "Orta Asya Ülkelerinde Sosyal ve Emek İlişkileri: Analizler ve Beklentiler" programında konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu, "Finansal kapitalizmin dayatmalarından kurtularak üretim merkezli reel ekonomiyi güçlendirecek emeği ortaya koyabilirsek hem emperyalizmin kuşatmasını yararız hem de güçlü bir gelecek inşa ederiz. Çünkü emek; bu dünyayı yeniden kuracak öznedir" dedi.
İnsan Olmak, Emeği Savunmak Maliyetini Göğüsleme Gücü Verecektir
Memur-Sen olarak bir yönüyle bölgesel aidiyetlerle ittifak arayışları, işbirliği zeminleri üretmeye çalıştıklarını belirten Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu, "Diğer yönüyle ise, sarı denizden başlayıp en batıdaki manş denizine kadar bir bütünün parçaları olarak kader ortaklığımızı bilinç düzeyine taşımaya çalışıyoruz. Maalesef Avrasya’nın birçok bölgesinde çatışmalar yaşanıyor. Afganistan, Irak, Suriye ve Filistin sıcak bölgeler. Emperyalizmin kirli stratejisi bütün bölgeleri etkileyecek sonuçlar doğuracak nitelikte. Biz Memur-Sen ailesi olarak Avrasya ve Afrika’da, hatta Latin Amerika’da yürüttüğümüz faaliyetlerle, sulhün sözünü yükseltmeye çalışıyoruz emperyalizme karşı. Fakat bugünkü ekonomi-politiğin oluşturduğu zihniyet kalıbı çatışmaları körüklüyor. Bu hakikati iyi bellememiz gerekiyor. Reel ekonomiden kopan, finans kapitalin hakim olduğu bir dünyada barışı konuşmanın maliyeti çok yüksek. Ama insan olmak, emeği savunmak maliyetini göğüsleme gücü verecektir bize" diye konuştu.
Emeğin Gerçek Değerini Ortaya Koyabilirsek Güçlü Bir Gelecek İnşa Ederiz
Köklerden tevarüs eden birikimle yeni bir dünyanın mümkün kılınabileceğini vurgulayan Uslu, adaletin merkeze alındığı, üretimin öznesi emeği önceleyen bir dayanışma sisteminin oluşturularak, sadece Orta Asya’da değil bütün Avrasya’ya yayılacak entegrasyonun sağlanabileceğinin altını çizdi. Uslu, "Finansal kapitalizmin dayatmalarından kurtulabilirsek; Üretim merkezli reel ekonomiyi güçlendirecek emeği ortaya koyabilirsek; Hem emperyalizmin kuşatmasını yararız hem de güçlü bir gelecek inşa ederiz" dedi.
Adalet ve Emek Denklemi İyi Bir Şekilde Kurulduğu Zaman, Adil Bir Dünya Da Kurulabilir
Levent Uslu sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu ayın başında İstanbul’da düzenlediğimiz “insan, emek ve küresel rekabet” başlıklı bir kongre düzenledik. Sayın başkan da kongremizi şereflendirmişti. 105 ülkeden 300’e yakın sendikacı dostumuzla emeği ve geleceği konuştuk. Orada çıkan en önemli karar safların sıklaştırılması, yani dayanışma ruhuydu. Bu karar, dünyaya hakim olan kaos stratejisine karşı çok önemli bir adımdır. Emek, bu dünyayı yeniden kuracak öznedir. Ne var ki, bugünkü sistem emeği paranteze almıştır. Aslında kaosun en büyük sebebi de bu anlayıştır. Emeği maliyete indirgeyen finansal kapitalizm, aslında insanı da maliyet olarak görmektedir. İnsanı tüketimin nesnesi haline getiren bu sistem, kaosun en büyük sebebidir. Rakamlara indirgenmiş ekonomi, üretimi emip tüketen finans sistemi yerine üretimi savunan emek, büyük kitlelerin özne olduğunun göstergesidir. Bu yüzden adalet ve emek denklemi iyi bir şekilde kurulduğu zaman, adil bir dünya da kurulabilir. Biz buna öncülük yapabiliriz. Bunun da ön şartı bölgesel dayanışmayı güçlendirmektir. Biz zaten gönülden gönüle güçlü bir bağa sahibiz. Kurumsal düzlemde de aynı bağı kurabilirsek, bütün Avrasya için güçlü bir adım atmış oluruz. Yeni gelişmelere açık ve fakat tarihi birikimimizi de ihmal etmeyen kurumsal bağlar, gerçek anlamıyla bir modeldir çünkü. Biz yeniyi göğüsleyecek tarihi özgüvene sahibiz. Sizlerin de öyle olduğunuzu çok iyi biliyorum. Dolayısıyla bu hayırlı işe hep birlikte sarılırsak, başaramayacağımız iş yoktur. Orta Asya’dan Anadolu'ya akan tarih gibi, yeni bir hat oluşturmak için hep birlikte yola koyulalım. Koyulalım ki, yeni bir dünya kurabilelim. Emeğin dayanışması yeni bir tarihin kapılarını aralasın."
Boskurt: “Gücümüz tüm insanlığa örnek olsun.”
Seminerde Birlik Haber-Sen Başkan Yardımcısı Muzaffer Boskurt da bir selamlama konuşması yaptı. Katılımcıları selamlayan Muzaffer Boskurt konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Her ne kadar farklı coğrafyalar veya milletler olarak tanıtılmaya çalışılsak da; bizler farklı kültürlerle gelişmiş, insanlık tarihine damga vurmuş bir medeniyetin mirasçıları ve koruyucularıyız. Bu miras, bizlere sadece sözde değil, gönülden bir bağ kazandırmaktadır.”
Günümüz acımasız düzenini değerlendiren Boskurt: “Yüzyılımızın acımasız kapitalist düzenine karşı durmak. Emeğin, emekçinin savunuculuğunu yapmak, tüm dünyada zor bir görevmiş ve hayalden ibaretmiş gibi karşılanıyor. Bizler Memur-Sen ve Birlik Haber-Sen olarak her zaman; emeğin, emekçinin demokrasinin, adaletin ve özgürlüğün savunucusu olmaya çalıştık. Ülkemizde ve dünyada barış, kardeşlik, adalet ve dayanışma için mücadele etmeye çalıştık ve çalışacağız. İşte bugün burada bizleri bir araya getiren bu ortak değerler ve bilinç; bizlere ortak kültürümüzün ve tarihimizin yanında çok daha güçlü bir dayanışma gücü kazandırmaktadır. Dünyamız; emperyalist düzenin ve bu gaddar sistemin acımasız oyunları altında ezilmektedir. Afganistan’dan Afrika’ya, Doğu Türkistan’dan Orta Doğu’ya insanlık bu ağır sistemin oyunları yüzünden acı çekmekte ve canlar yitip gitmektedir. Bizler kuşandığımız misyonumuzla ve özellikle inancımızın bize yüklediği değerler çerçevesinde bu acımasızlığa “Dur” demek için mücadele etmekteyiz.” ifadelerine yer verdi.
Sadece Türkiye ve Memur-Sen olarak değil, dünya genelinde çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Birlik Haber-Sen Genel Başkan Yardımcısı Boskurt, şu ifadeleri kullandı: “Tabii ki bunu yalnız başımıza başaramayız. Sizlerin de bizler gibi bu düzene ve acımasızlığa sessiz kalmadığınızı biliyoruz. Bu ilkemiz birlikteliğimizi zorunlu kılıyor ve bizlere daha fazla güç veriyor. Bizler zaten kültürümüzle, dilimizle ve dinimizle birbirimize bağlıyız. Ben inanıyorum ki; Kurumsal olarak kuracağımız bu birliktelik başta Avrasya olmak üzere tüm dünya da bir güç ve yankı uyandıracaktır. Sessiz kalmamak için, Hakk’ın ve haklının yanında dimdik durabilmek için hep beraber mücadele verelim. Verelim ki gücümüz tüm insanlığa örnek olsun.”
Seminerin ardından Uslu ve Bozkurt'u, Kazakistan Cumhuriyeti Sendikaları Federasyonu (FPK) Başkanı Mirbolat Zhakypov ağırladı. Burada bir süre görüşen heyetler, emek gündemli istişarelerde bulundu.
Daha sonra Kazakistan'ın eski başkenti olan Almatı'ya geçen heyet burada da FPK'nın Astana Bölge başkanı Abilgozhanova Zauresh Umirbaeva'yla biraraya geldi. Burada heyetler karşılıklı sunumlar gerçekleştirerek her iki ülkenin emek yolculuğu hakkında paylaşımlarda bulundu.