KAMUOYUNUN BİLGİSİNE
Ülkemizin farklı il ve ilçelerinde meydana gelen ve bir kısmı devam etmekle birlikte büyük çoğunluğu söndürülmüş ya da kontrol altına alınmış olan orman yangınlarıyla ilgili süreci ve gelişmeleri çok yakından ve çok yönlü olarak takip ediyoruz.
Yangınla mücadele noktasında millet-devlet işbirliğinin en üst düzeyde hayata geçirildiğini, devletin bütün kurumları ve imkânlarıyla yangına müdahale etme azim ve kararlılığını ortaya koyduğunu, yangına mücadele ve yangına müdahale sorumluğu bulunan bütün kamu personelinin canla-başla ilk günden itibaren büyük gayret sarf ettiğini, yangından etkilenen yerleşim alanlarındaki insanlarımız özelinde ve önceliğinde milletimizin akl-ı selimle ve yüksek ferasetle hareket ettiğini, yangını söndürme konusunda gayret, yangının olumsuz etkileri noktasında suhulet içerisinde davrandığını müşahede ediyoruz. Bütün bunların, yangınları söndürmek ve olumsuz etkilerini en kısa sürede gidermek konusunda en büyük teminatımız olduğunu da özenle vurgulayarak paylaşmayı görevimiz sayıyoruz.
Milletimize üzen, yangın bölgelerindeki insanlarımızı olumsuz etkileyen, orman alanlarımızın azalmasına, gerçekleştiği alanlarda ekolojinin, ekonominin, sosyolojinin ve toplum psikolojisinin vasatını değiştirme potansiyeline sahip orman yangılarına yönelik doğrudan müdahale süreci elbette ki emsalsiz öneme sahiptir.
Bunun yanında, mücadele ve müdahale faaliyetlerine dair toplumsal farkındalığı oluşturmak/artırmak, yangınların kontrol altına alınması ve söndürülmesinde toplumun/bireylerin katkı ve katılım iradesini güçlendirmek ve motive etmek noktasında bir başka önemli ve ikamesi olmayan husus ise hiç kuşkusuz ki; konuyla ilgili yazılı ve görsel medya odaklı yayınlar ve haberlerdir.
Bu çerçevede, söz konusu yayınların ve haberlerin içeriklerinin, veriliş şeklinin, kullanılan görsellerin ve tercih edilen anlatım dilinin, haber sunumu-bilgi paylaşımı üzerinden deklare edilen yorumların; yangınla mücadeleyi destekleyecek, yangına müdahale noktasındaki faaliyetlerin etkinliğini yükseltecek çerçeveye sahip olması durumun gereği ve milletimizin beklentisidir.
Bu çerçevede, özellikle radyo ve televizyon yayıncıları olmak üzere bütün yayın kuruluşlarının ve yayın faaliyetlerinin icrasında sorumluluğu bulunanların; orman yangınlarına dair mücadele/müdahale sürecine olumlu katkı yapacak, bu süreçlerde yetki, görev ve sorumluluğu bulunanların moral-motivasyonu yükseltecek, yangından etkilenen bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızda güne ve geleceğe dair umutsuzluk oluşturmayacak bakış açısını ve yayıncı yaklaşımını esas almalarını bekliyor ve istiyoruz.
Kaldı ki; radyo ve televizyon yayıncılarının kendi iradeleriyle imza altına aldıkları “Görsel-İşitsel Yayıncılık Etik İlkeleri”nin 15. Maddesi de esasen bu beklentinin kesin bir söz olarak kendileri tarafından verildiğini ortaya koymaktadır. Söz konusu maddede “Savaş, terör amaçlı saldırı, doğal afet ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında sağduyulu ve sorumlu davranmak; toplumda korku ve infial oluşturabilecek yayınlardan kaçınmak” hükümlerine, yayın ilkelerine yer verildiğini yayıncılara aktarmayı, milletimizle paylaşmayı önemsiyoruz.
Toplumda infial uyandırmayı hedefleyen, yaşanan olumsuzluğu krize, kaosa dönüştürmeye gayret eden belirli ve bilinen mihrakları desteklemek işlevi görecek türden manipülatif amaçlı ve yanlış bilgi içeren haber yapma hatasına düşmemek noktasında bütün yayın kuruluşlarını ve yayıncıları özenli olmaya davet ediyoruz.
Kısa bir süre önce, Türkiye’nin işitsel ve görsel yayınlarına yönelik düzenleyici ve denetleyici kurumu Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin tarafından yapılan açıklamayla bu yönde ortaya koyduğu iradeyi, olumlu, doğru ve gerekli bir açıklama olarak değerlendirdiğimizi de ifade ediyoruz. Yayın hizmetleri alanında ifade ve haber alma özgürlüğünün, düşünce çeşitliliğinin ve sağlıklı bilgi alma ortamının tesis edilmesinin kriz dönemlerinde de çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Yayıncılık ve habercilik zeminindeki özgürlüğün; maniple etmek, gerçeği örtmek veya gerçek olmayanı hâkim kılmak çabası göstermek olarak kullanılmaması gerektiği konusundaki hatırlatmaları farklı şekilde yorumlama ve yansıtma çabalarını da iyiniyetli bulmadığımızı ifade ediyoruz.
Milletimizin malumu çıkar-şer çevrelerinin, ipi yurt dışında olan grupların, kötü niyetli oluşumların sahibi oldukları yayın organları ve enformasyon imkânları üzerinden; yangınlarla mücadele-yangınlara müdahale sürecinde devletimize ve devlet görevlilerimize yönelik bilinçli ve kirli saldırılarını milletimizle birlikte not ediyoruz. Bu zor süreçte fitne yaymak, kötülük peşinde koşmak tercihinde bulunmaktan kaçınmayan emek örgütü görünümündeki yapıların da kamu görevlilerimizin dikkatinden kaçmadığını biliyoruz. Milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşliğiyle orman yangınlarının kısa sürede son ereceğine, oluşan zararın kısa sürede giderileceğine olan inancımızla birlikte, insana, hayata, doğaya dönük olumsuzluk üreten böylesi bir süreçte basın çalışanı maskesiyle fitne-fesat peşinde koşanları, orman yangınından ve milletin acısından siyasi eleştiri ve konum değişikliği beklentisi çıkarmaya çabalayanları kınıyoruz.
Bu itibarla iş kolumuzdaki kurumlardan birisi olan Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna yapılan eleştirilerin haksız olduğunu düşünüyor, kriz zamanlarında görevini bilinçle yapan ve karakter gösteren Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir ŞAHİN’i ve RTÜK çalışanlarını tebrik ediyor, yanlarında olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz.
Orman yangınlarına dönük müdahale ve mücadele sürecinde milletimizin ve devletimizin tüm unsurlarının verdiği fedakârane çabayı takdir ediyor, milletimizin ortaya koyduğu yüksek insani gayreti ve duruşu hayranlıkla izliyor, üyelerimizi ile milletimizi oluşan zararları gidermek konusunda Anadolu irfanının gereklerini icraya davet ediyoruz.
Birlik Haber-Sen Başkanı
Ömer BUDAK