Kadınlar Günü'nde On Binlerce Kadın Hatay'da Buluştu
Memur-Sen ve Birlik Haber-Sen Kadınlar Komisyonu'nun da aralarında bulunduğu 55 ülkeden 450 sivil toplum kuruluşunun, Suriye’deki hapishanelerde insanlık dışı uygulamalara maruz kalan 6 bin 500 kadın için oluşturdukları 200 araçlık "Vicdan Konvoyu" Hatay'a ulaştı.İlk olarak, Vicdan Konvoyu temsilcilerinin oluşturduğu deklarasyon İngilizce, Arapça ve Türkçe olmak üzere 3 dilde okundu. 55 ülkeden sivil toplum kuruluşu temsilcisi kadınlar konuşmalar yaparak, Suriye zindanlarında yaşanan zulümlere değindi. Daha sonra Suriye'den gelen cezaevi mağduru kadın, kitleye hitap ederek, "Suriye cezaevlerinde yaşanan zulümleri; duyun, duyurun ve tüm dünyayı harekete geçirin" çağrısında bulundu.
On binlerce kadın, "Kadınlara özgürlük" sloganları attı. Eylemde, Suriye Rejimi tel'in edilirken, dünya kamuoyunun da savaş bölgelerinde yaşanan zulümlere sessiz kalmasına tepki gösterildi.
Daha sonra Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Genel Başkanı Habibe Öçal, basın açıklaması gerçekleştirdi.Öçal: Suriye'de İnsanlık Onuru Ayaklar Altına Alınıyor
Habibe Öçal, Suriye zindanlarında işkence gören kadınların ve çocuklarını sesini dünyaya duyurmak istediklerini belirterek, "2011’den beri tam 7 yıldır, dünyanın sessiz bakışları arasında Suriye’de büyük bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Tam 7 yıldır 1 milyona yakın insan rejim ve müttefikleri tarafından katledildi. Milyonlarca kişi evlerinden yurtlarından edindi. Yüz binlerce çocuk yetim ve öksüz kaldı. Suriye’de Halepçe, Bosna, Hiroşima trajedileri yaşanıyor. Suriye’de şebbihalar, rejim güçleri ve müttefikleri ile IŞİD gibi taşeron örgütlerce kadınlara ve çocuklara işkence ve tecavüz ediliyor. İnsanlık onuru ayaklar altına alınıyor" dedi.
Suriye Zindanlarında 13 Bin 581 Kadın Tutuklandı ve İstismara Uğradı
Tutsak kadınların ve çocukların trajedisinin unutturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Öçal, Bosna ve Irak'ta olduğu gibi, Suriye'de de savaşın en büyük mağdurlarının kadınlar ve çocuklar olduğunu belirtti.Öçal şöyle devam etti:
"Suriye insan hakları kuruluşlarının verilerine göre; Mart 2011’den 2017 sonuna kadar Suriye rejimi zindanlarında 13 bin 581 kadın tutuklandı ve istismara uğradı. Rejimin resmi cezaevlerinde 417’si kız çocuğu olmak üzere en az 6 bin 736 kadın halen bu vahşeti yaşıyor. Bunlar resmi cezaevlerindeki rakamlar.. Bir de gayrı resmi cezaevlerinde, şebbihaların zindanlarında bulunan kadınlar ve çocuklar var ki oralarda bulunanlar kat be kat daha fazla. Esaret altında vahşeti yaşayan bu kadınlar ve de kız çocukları; İşkence görüyor! Tecavüze uğruyor! Rejime karşı savaşanlara karşı ahlaksızca silah olarak kullanılıyor. Her gün kulakları sağır edercesine zindanlardan yükselen çığlıklar her nasılsa uygar dünyanın keskin kulaklarına ulaşmıyor. Yerdeki bir karıncayı bile izleyen uydular bu kadınların uğradığı iğrenç işkenceleri, tecavüzleri görmüyor. Her şeyi bilen istihbarat örgütleri, kıyıya vuran balinaları canlı yayınlayan uluslararası medya, demokrasi, özgürlük ve insan hakları şampiyonluğunu kimseye bırakmayan barışseverler her nasılsa bu utanç tablosu karşısında kör, sağır ve dilsiz! Tıpkı Bosna’da olduğu gibi.. Tıpkı Gazze’de olduğu gibi.. Tıpkı Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Irak’ta, Orta Afrika’da olduğu gibi.. Ama bu sefer de iş işten geçtikten sonra timsah gözyaşları dökülmesin, Suriyeli mazlumlar riyakar girişimlerin nesnesi olmasın için yollara düştük, yüzlerce otobüsle yollara düştük ve tam 55 ülkeden 10 bin kadın bir araya geldik. Vicdanın sesi olduk. 60 ülkeden yüzlerce haber ajansını bu sese kayıtsız kalamadı. Bugün Suriye’nin utanç zindanlarının sesinin dünyanın her yerinden duyulmasını sağladık.. Bu ana yüreğinin gücüdür. Bu fıtratın gücüdür. Bu vicdanın gücüdür. Burada insanlığın ortak değeri, insanlığın ortak paydası olan vicdanın ortak diliyle konuşuyoruz."
Biz Ana Yüreğiyiz
"Biz dünyanın vicdanı, insanlığın kefareti, azab kırbacının üzerimize inmesini engelleyen masumların duası olmak için buradayız" diyen Öçal, "Çünkü biz fıtratın sesiyiz. Biz mahşeri vicdanız. Biz ana yüreğiyiz. O nedenle diyoruz ki; Herkes sussa da biz susmayacağız Kirli propaganda merkezleri gizlese de biz hakikati haykıracağız. Çocukların bile işkence gördüğü, tecavüze uğradığı bu savaş suçunu bütün dünyaya anlatacağız. Çünkü orada, o vahşet zindanlarında kardeşlerimiz kurtarılmayı bekliyor. Dünyanın bütün vurdumduymazlığına rağmen, biz vicdan demeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Israrla vicdan dediklerinin altını çizen Öçal, "Vicdan diyoruz, çünkü vicdanın hükümferman olduğu bir dünyada sivilleri katleden savaşlar yaşanmaz. İşkenceler, tecavüzler, katliamlar, soykırımlar olmaz. Aylan bebekler kıyıya vurmaz. Ve insanlık bu vahşetlere bu kadar kayıtsız kalmaz. İşte bu yüzden ısrarla vicdan diyoruz. Dünyanın vicdanı olmak için buradayız. İşte 55 ülkeden, Türkiye’nin her yerinden, her düşünce ve ekolden, her meslekten, her yaştan, her inançtan, her dilden, her kavimden örgütlü veya örgütsüz binlerce insan vicdanının sesini dinleyerek Suriyeli tutsak kadınların sessiz çığlığı olmaya koştular. Vicdanımızın sesini dinleyerek vicdanın mahşeri sesi olduk" dedi.
Bu Meydanlarda Mazlumların, Çocukların Duası Var
Hatay sınırındaki atmosferin, zulmün bütün karanlığıyla boğmaya çalıştığı insanlığın hala dipdiri, kirletmeye çalıştığı vicdanın hala tertemiz olduğunu gösterdiğini kaydeden Öçal, bu meydanın umut anlamına geldiğini belirtti.Umutlu ve kararlı olduklarını yineleyen Öçal, "Biz, bu meydanı dolduran onurun temsilcileri olarak mazlumların çığlığına sağır olan kara dünyanın ak vicdanını uyandıracağız. Bugün bu meydandan Filistinlilerin, Iraklıların, Arakanlıların, Doğu Türkistanlıların, Bosnalıların çığlığı yükseliyor. Bugün bu meydanda dünyanın bütün mazlumlarının, dünyanın bütün analarının, dünyanın bütün çocuklarının haykırışı var, duası var. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yüzlerce araç, 55 ülkeden 10 bin kadınla Hatay’dan dünyaya dua dua, slogan slogan, gözyaşı gözyaşı, ayet ayet yayılan bir sessiz çığlık olduk" ifadelerini kullandı.Eylem, açıklamaların ardından İnsan Hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez'in kapanış konuşmasıyla sona erdi.