İnsan Hayatını Korumak Ertelenemez
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanununda çıkarıldığı 2012 yılından itibaren Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükmü de dâhil olmak üzere 6 defa değişiklik yapıldı. Şimdi ise 7. değişiklik yapılmak istenmektedir. Müstakil olarak sosyal taraflarca tartışılarak çıkarılan bir kanunda 5 yılda 6 kez değişiklik yapılmasını doğru bulmamışken şimdi de kamu işyerlerinde 1 Temmuz 2017’de uygulanmaya başlaması gereken 6. maddenin ertelenmesi çalışanlar açısından kabul edilemez. 6331 Sayılı yasanın 1. maddesinde kamu ve özel ayrımı yapmaksızın tüm işyerleri kapsama alınmasına karşın 6. maddesinin kamu kurumları için uygulanmasının sürekli ertelenmesi kanunun ruhuna aykırıdır.
Yasanın 38. maddesine göre kanunun 6 ve 7. maddeleri kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için kanunun yayımı tarihinden iki yıl sonra yani 1 Temmuz 2014’te devreye girecekken önce 1 Temmuz 2016’ya ertelendi, daha sonra 1 Temmuz 2017’ye ertelendi, şimdi ise 1 Temmuz 2020’ye ertelenmek istenmektedir. Her ne kadar kamu işyerleri için iki maddenin yürürlüğü ertelenmiş gibi görünse de sanki 6331 sayılı yasanın tüm maddeleri ertelenmiş gibi algılanmaktadır. Sürekli erteleme kamu kurumlarında iş güvencesi kültürünün gelişmesini de engellemektedir. Ayrıca kanunun bazı maddelerinin ertelenmesi kamu kurumlarında iş kazalarına davetiye çıkarmaktadır.
Kanunun yürüklükte olan diğer tüm maddelerinin uygulanması ancak İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları ile İşyeri Hekimlerinin rehberliğinde yapılabilir. Kanunla yapılacak erteleme kurum yöneticilerine ihtisas alanı olmayan iş sağlığı ve güvenliği alanında sorumluluklar getirmektedir. Kurum yöneticilerinden mevcut görevlerinin yanında ilave olarak İSG hizmetlerinden, risk değerlendirmesi, çalışanların eğitimi, acil eylem planı, işe giriş ve periyodik sağlık muayeneleri vb. görevleri yapmaları istenmektedir.
6331 sayılı kanunla çalışanların çalışma ortamlarının sağlıklı ve güvenli bir hale getirilmesi ve bunun sürekli iyileştirilmesini istemektedir. Bu hizmetler ancak özel eğitim almış İSG Profesyonelleri (İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları ile
İşyeri Hekimleri) rehberliğinde yerine getirilebilir. Kanunun bazı işyerlerinde İSG Profesyoneli bulundurarak çalışanlara kaliteli ve bilinçli bir İSG hizmeti sunmalarını sağlarken diğer taraftan bazı işyerlerinde ertelemeye giderek orada çalışanların kaliteli bir İSG hizmeti alması engellenmektedir. Devletin çıkarmış olduğu yasanın uygulanması bakımından kişi ve kurumlar arasında ayrım yapması yanlıştır.
Devletin sosyal paydaşlarla hazırladığı 2014-2018 dönemini kapsayan III. Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Politika Belgesi ile Eylem Planında yer alan hedeflere ulaşmayı da bu erteleme ile engellemektedir. Politika belgesinin 5. Hedefinin eylem planında ise “5.6. Kamu kurumlarında çalıştırılmak üzere İSG profesyoneli kadrolarının ihdas edilmesi” başlığında şu eylem öngörülmektedir: “6331 sayılı İSG Kanununun 6. maddesi gereğince tüm kamu kurumlarında İSG profesyonellerinin çalıştırılma yükümlülüğü2016 yılından itibaren başlayacaktır. Söz konusu bu kadrolarda çalıştırılmak üzere yeni kadro unvanları oluşturulacaktır.” Politika belgesinde böyle demesine rağmen kamu kurumlarında İSG profesyonellerinin çalıştırma yükümlüğünün şimdi de 1 Temmuz 2020 yılına ertelenmesine konunun ciddiyetiyle bağdaşmaktadır. Memur-Sen olarak kamu kurumlarında daha önce iki kere ertelenen düzenlemenin yeniden ertelenmesine karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Komisyondan geçen erteleme düzenlemesinin TBMM genel kurulunda taslaktan çıkarılmasını milyonlarca çalışan adına bekliyoruz.