GÖREVİMİZ MİLLETLE BULUŞMAK
Memur-Sen Genel Başkanı ve Akil İnsanlar Karadeniz Grubu Üyesi Ahmet Gündoğdu, akil insanlar olarak görevlerinin çözüm sürecinde milletle buluşmak olduğunu belirterek Hz İbrahim’in ateşine su taşıyan serçe misali terörün yaktığı ateşe su taşımak olduğunu söyledi.
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, Grup Başkan Vekili Vedat Bilgin, Grup Sekreteri Fatma Benli, grup üyeleri Ahmet Gündoğdu, Kürşat Bumin, Oral Çalışlar, Yıldıray Oğur ve Bendevi Palandöken, Ordu'da bir düğün salonunda sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.
Kendisinin de Karadenizli olduğunu söyleyen Ahmet Gündoğdu, “Eline kına yakarak askere gönderdiğimiz çocuklarımızın acı haberini almak istemiyoruz. Güney Doğuda hem can hem de mal güvenliği sorunu var. Ayrıca Ordu’nun köylerinde beldelerinde olduğu gibi Güneydoğu'nun birçok yerinde geri kalmışlık problemi var. Fakat Ordu’da can güvenliği yok. Doğuda görev yapan öğretmenin memurun can güveliği problemi var. Dolayısıyla hem can güvenliği açısından hemde mal güvenliği açısından bu terör probleminin ortadan kalkması gerekiyor. 30 yıldır arkasında kimin olduğunu maliyetinin ne olduğunu konuştuğumuz terör sorunun bu gün çözümünü konuşuyoruz. Bunun için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.” dedi.
Çözüm sürecinde birçok konunun ele alınması gerektiğini vurgulayan Gündoğdu, eşit yurttaşlık konusunun da bunlardan biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Sorunun çözümü için Kürt kardeşlerim Ergenekon terör örgütünün yaptığı katliamların faturasını Türk kardeşine çıkarmadığı zaman, Türk kardeşlerim de PKK terör örgütünün yapmış olduğu katliamların faturasını Kürt kardeşlerimize çıkarmadığı zaman çok önemli bir noktada buluşacağımızı düşünüyorum. Gayret bizden sonuç Allah’tan. Bizim işimiz Hazreti İbrahim'in ateşine su taşıyan serçe misali 30 yıldır var olan bu beladan kurtulmak ve bu ülkenin geleceğinin daha rahat nefes almasını sağlamak."
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, Akil insanlar heyeti olarak çözüm sürecini desteklediklerini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Sorun son derece hassas. Türkiye'de bu terör nedeniyle ortaya çıkan, bölünmez bütünlük noktasındaki hassasiyet hepimiz için geçerlidir. Sizler için, bizler için, hükümet için... Ama sorunun da çözülmesi gerekiyor. Şimdiye kadar 30 yıllık süre boyunca devlet, bu sorunun çözümü noktasında önemli işler yaptı. Ama sorunun bu şekilde çözülebileceğini söylemek zor. Dolayısıyla farklı yöntemlerle çözme noktasında arayışlara girmek lazım. Bu çözüm süreci olarak adlandırılan sürecin önemi de buradan kaynaklanıyor. Siyaset dediğimiz mekanizmanın sorunlara çözüm bulmak için devreye girmesi gerekiyor. Sorunların da çözülmesi için aynı zamanda konuşulması gerekiyor. Bu nedenle bu çözüm sürecini 63 kişilik heyet olarak önemsiyoruz. Hepimiz farklı dünya görüşüne sahip olabiliriz. Farklı dünya görüşüne sahip insanların tek ortak noktası, bu heyette de geçerli akan kanın durması noktasında hemfikir olmamızdır. İktidarın bize herhangi bir yönledirmesi, yol haritası söz konusu değil."
Grup Başkan Vekili Bilgin ise Türkiye'nin terör sorunundan kurtulmak istediğini söyledi. Çözüm sürecinin en fazla yankı yaptığı yerin Güneydoğu olduğunu vurgulayan Bilgin, "Çünkü Güneydoğu insanı PKK'nın baskısından, kan dökmesinden en fazla onlar zarar görmüşlerdir. Yaklaşık bin 200 tane 14-16 yaşındaki çocuk, PKK tarafından daha kaçırılmıştı. Şimdi o çocuklar ailelerine teslim ediliyor. Dolayısıyla Türkiye büyük bir yarayı, 30 yıllık kanlı bir tarihi ortadan kaldırmak istiyor. Millet demokrasi içinde yeniden kardeşlik hukukuyla, birlikte yaşamak istiyor. Bu sebeple biz bu sürece destek veriyoruz" dedi.