Birlik Haber-Sen ve Memur-Sen’den “Doğu Türkistan’da Çin İşkencesine Hayır” Eylemi
Ramazan ayında Çin’de Müslümanlara dayatılan yasakları protesto eden Birlik Haber-Sen ve Memur-Sen üyeleri, elçilik önünde simit ve su ile iftar açtı.
Eyleme Birlik Haber-Sen Genel Başkan Vekili Mehmet Cemal Çivi, Genel Başkan Yardımcıları Mevlüt Burgaç, M. Salih Yıldırgan, Birlik Haber-Sen Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü Temsilcisi Aytemur Yıldır, Birlik Haber-Sen TRT Şube Başkan Yardımcısı Bünyamin Aktaş, Birlik Haber-Sen Ankara 4 nulu Şube Başkanı Ali Yaz, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları ve çok sayıda Memur-Sen üyesi katıldı.
İftar öncesinde basın açıklaması yapan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, Çin’in zulmünü kınadı. Tonbul, Çin Halk Cumhuriyeti'nin, Doğu Türkistan halkını asimile ve yok etme politikası uyguladığını dile getirdi.
Çin Büyükelçiliği önünde toplanan Memur-Sen üyeleri, “Doğu Türkistan’a Çin işkencesine hayır” eylemi yaptı. Memur-Sen üyeleri "Türkiye uyuma Türkistan’a sahip çık”, "Hak, hukuk adalet, Türkistan'a hürriyet”, “İslam, insan özgür Türkistan”, “Mazlum, Müslüman, Doğu Türkistan”, “Oruca uzanan eller kırılsın” şeklinde sloganlar attı. Eylemde ayrıca Kur’anı Kerim okundu.
“Doğu Türkistan Kan Ağlıyor”
Eylemde konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Doğu Türkistan’daki Çin zulmünü kınayarak, “Doğu Türkistan'da devlet memuru ve öğrencilerin Ramazan ayında oruç tutması geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yasaklandı. Çin’in yıllardır baskı ve işkence ile birlikte yaşamaya zorladığı Doğu Türkistan, zor günler geçiriyor. Binlerce Uygur Türkü, Çin zulmünden kurtulmak için Türkiye, Vietnam, Tayland, Kamboçya, Malezya başta olmak üzere farklı ülkelerde kaçak olarak yaşıyor” dedi.
“Zorluklar İçinde Kaçak Yaşıyorlar”
Uygur Türklerinin, kaçak yaşadıkları ülkelerde maddi ve manevi birçok sıkıntı ile mücadele ettiğini belirten Tonbul, kimlikleri bulunmayan Uygurluların hastaneye gidemediklerini, iade edilme korkusuyla Birleşmiş Milletlere müracaat edemedikleri için her türlü insani haktan yoksun kalarak yaşam mücadelesi verdiklerini söyledi.
“BM Adaletten Yoksun”
Tonbul, batının ikiyüzlü tutum içerisinde olmasını sert bir dille eleştirerek, “BM’nin yapısı, dünyanın kaderini beş ülkenin iki dudağı arasına hapsetmiş vaziyette. Adaletsizlik, hukuksuzluk bunların kanına işlemiş. Yaşanan zulümler karşısında uluslararası kamuoyunu her zamanki gibi üç maymunu oynuyor” diye konuştu.
Tonbul, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Gazze’ye, Irak’a, Suriye’ye, Arakan’a göz yuman, kulak tıkayan AB, ABD, BM, İİT doğal olarak Doğu Türkistan söz konusu olunca vicdanını duvara asıyor. Fakat tüm dünya sussa da biz susmayacağız! Yeryüzünde tek başımıza bile kalsak mazlumun ve mağdurun yanında yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Onların haklarını savunmaktan katiyen geri durmayacağız. Büyük Memur-Sen ailesi olarak biz var oldukça Doğu Türkistan zulmünü, Gazze cinayetlerini, Suriye vahşetini gözlerine sokmaya devam edeceğiz. Gözlerinizi kapayarak vicdanlarınızın sizi rahat bırakmasına asla müsaade etmeyeceğiz.”
“Dünya Dilsiz Şeytanı Oynamaktan Vazgeçsin”
Dünya kamuoyuna, uluslararası kuruluşlara ve Çin Devleti’ne zulmün son bulması için çağrıda bulunan Tonbul, “Müslüman bir bireyin en temel hakkı olan oruç, inanç hürriyeti kapsamında derhal serbest olmalıdır. Çin, Doğu Türkistan’a baskı uygulamaktan, vicdanları yaralamaktan, insan haklarını çiğnemekten, din ve vicdan hürriyetini gasp etmekten bir an önce vazgeçmelidir. Çin Devletini protesto etmek için bu akşam burada toplandık. Çin Devleti’nin Doğu Türkistanlı kardeşlerimize yasakladığı orucu bizler hamdolsun tutabiliyoruz. Fakat yüreğimiz yaralı. Gönül rahatlığıyla iftar edemiyoruz” şeklinde konuştu.
Doğu Türkistan’daki Müslümanların zorbalıkla engellenmesini protesto eden Memur-Sen üyeleri, iftarını yalnızca simit yiyerek ve su içerek açtı.