BİRLİK HABER-SEN AB(EĞİTİM ÖĞRETİM) HAYAT BOYU ÖĞRENME VE BÜYÜK TÜRKİYE BULUŞMASI
Birlik Haber-Sen tarafından düzenlenen 'Haberleşme Sektöründe Çalışanların Mesleki Risklerinin Azaltılması' konulu Avrupa Birliği Projesi'nin Tanıtım Toplantısı ile Birlik Haber-Sen Büyük Türkiye Buluşması toplantısı Ankara'da gerçekleştirildi.
Toplantıya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali YILDIRIM, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet GÜNDOĞDU, Türkiye Posta Telgraf Teşkilatı (PTT) Genel Müdürü Osman TURAL, Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Şinasi GÜLCÜOĞLU, PTT Genel Müdür Yardımcısı Özay ATBAŞ başta PTT Ankara Başmüdürü ve Başmüdür yardımcısı ile çeşitli illerden gelen Başmüdürler, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Birlik Haber-Sen şube başkanları, temsilcileri, Haberleşme Hizmet kolundaki kurum ve kuruluşların başkanları ve üyeleri Eğitimci Nail USLU ve Ayşe PARLAR ile PTT Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları Daire Başkanı Erdal ÖRGEN katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Genel Başkanımız “ Terör ile mücadelenin sonuna kadar devam etmesi kangren olan bu belanın sona erdirilmesini gerektiğini belirtti. Terörle mücadelenin bir dış politika zaferi olduğunun bilincinde olduğunu belirten Gülcüoğlu,” Terör örgütünün destekçilerinin bu destekten vazgeçmelerini sağlamak, güçlü bir dış politika ile mümkündür. Bunun en önemli göstergesinin ise Davos'taki 'oneminute' ve “Mavi Marmara” için özür diletmek suretiyle dize getirilmesi ve tazminat ödemeyi kabul ettirmektir.” Dedi.
Konuşmasında projenin Hayat Boyu Öğrenme Programı LEONARDO da VİNCİ Hareketlilik Projesi Hibe Sözleşmesi’ kapsamındaki “ Haberleşme Sektöründe Çalışanların Mesleki Risklerinin Azaltılması “ konulu olduğunu 2 bin 700 den fazla proje içinden seçilerek işleme konduğunu belirtti.
Gülcüoğlu “Proje çerçevesinde biri engelli toplamda 60 PTT çalışanı 15 kişilik 4 grup halinde Almanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve İngiltere’yegidileceğini hizmet kolunu ilgilendiren kurumlarla başta PTT teşkilatı olmak üzere araştırma ve incelemelerde bulunup bir rapor doğrultusunda kamuoyu ile paylaşılacağı” şeklinde ifade etti.
Genel Başkan Şinasi Gülcüoğlu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının ezber bozan bir hizmet anlayışı olduğunu belirterek, “Git gel Konya altı saat idi şimdi ise 2 saat oldu. Uçmayan kalmasın dediniz herkesi uçurdunuz. Şimdi sıra Posta Çalışanlarını uçurmakta. Çıkarılan Posta Hizmetleri Kanun Tasarısı’nda bazı taleplerin karşılandığını Bundan dolayı emeği geçen herkese teşekkür ettiğini” belirterek Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımdan bazı sözlerin burada bulunan heyetin önünde almak istediğini söyledi ve isteklerini şu şekilde sıraladı.
“ fiili hizmet zammıyla ilgili bir adım atılamadı.
PTT aş nin bir önceki yılı karının % 20 si nin ikramiye olarak tüm PTT personeline dağıtılması ,
PTT Başmüdürlerinin il müdürleri statüsüne çıkartılması
sadece yönetmelikle düzenlenebilecek olan ve halen zaman zaman kullanılan ve son 2 yıldır kullanılamayan 4 yıllık okul mezunu, 5 yıllık hizmeti olan dağıtıcıların memuriyete aktarılmasını istyoruzdedi.
Yüksek bir maliyeti olmayan bu taleplerin karşılanması, posta çalışanlarının motivasyonunuarttırmakla birlikte uçuracağını belirterek konuşmasına son verdi.
Programda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kendisinin de içinde bulunduğu 'Akil Adamlar'la ilgili bazı sendika ve siyasi partiler tarafından 'bölücülük yaptıkları' şeklindeki eleştirilerle ilgili olarak, "Biz, yüzde 50 ile iktidar olmuş bir başbakanın davet ettiği toplantıya katıldık. Ne, Ergenekon Terör Örgütü'ne ev sahipliği yaptık, ne de toplantılarına katıldık. Başbakan'ın toplantısına katılmak mı bölücülük, Ergenekon'un toplantısına ev sahip sahipliği yapmak mı?" dedi.
Sendikal konuların yanı sıra çözüm süreci ve 'Akil Adamlar'la ilgili değerlendirmelerde bulundu. Akil Adamlar içinde yer aldığını hatırlatan Ahmet Gündoğdu, "Türkiye’nin terör sorununun çözümünde 63 akil insan içerisinde bize de görev tevdi ettiler. Bu, Memur-Sen’in akilliğinin bu gün başladığı anlamına gelmez. Memur-Sen akil olarak kurulmuştur, akil olarak da yolculuk yapmaktadır. Akil ne demektir; bize göre her türlü teröre karşı olan, kandan, kadavradan geçinenlerin elinden bu geçim kaynağını almak isteyen, şehitlerimizin ruhunu incitmemek, şehit yakınlarını üzmemek üzere merkezi millet olan, istikameti milletin iradesi olan bu sürece katkı veren herkes akil adamdır" şeklinde konuştu.
Gündoğdu, Irkçılıkla, kafa tasçılığıyla bu ülkeyi bir birine düşürmek isteyenlere karşın, Çanakkale ruhunu yeniden tesis etmek için terörden nemalanan, şehit cenazelerinden sloganla nemalananlara hayır denerek kardeşliğin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söyledi.
Çözüm sürecine karşı koyanların bunu ihanet projesi olarak dillendirdiklerini ifade eden Ahmet Gündoğdu, "Kamu-Sen, bizim çözüm sürecinde KESK ile bir araya gelişimizi eleştiriyor. Dolmabahçe'de yapılan toplantıyı ihanet olarak tanımlıyor. Biz bu güne kadar, 'millet ne diyorsa o' dedik. Ergenekon’a da, PKK’ya da, KCK’ya da, Jitem’e de bunun için karşı çıktık. Bu ülkenin yüzde 50 oyunu alarak başbakanlığa seçilen, Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanının başkanlığındaki toplantıya katılmak mı ihanettir; Şener Eruygur gibi Ergenekon’un baş mimarlarının başkanlığındaki toplantı mı ihanettir? İhanet bu milletin iradesini, emeğini PKK’ya, Ergenekon’a peşkeş çekmektedir" dedi.
10 gün önce Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in kendilerine sunduğu üç soru ve bu sorulara verdikleri cevaplarla ilgili açıklamalarda da bulunan Gündoğdu, "Sayın bakanın 'istihdamında güçlük çekilen yerlerle ilgili sıkıntımız var' sorusu esasen fiili olarak, kelime olarak bir rotasyonu yansıtmıyor ama sanki bilinç altında bir rotasyon arayışı var izlenimini de maalesef beraberinde getiriyor" değerlendirmesinde bulundu. Kalkınmada öncelikli bölgelerde memur istihdamında sıkıntı çekilmesi halinde, oralarda görev yapmanın özendirilmesi önerisinde bulunduklarını hatırlatan Gündoğdu, "Atılması gereken adım Haymana, Ankara’nın merkeziyle eşitleninceye kadar Haymana'da çalışana pozitif ayrımcılık yapmak. Hakkari’yi Türkiye’nin batısıyla eşitleyinceye kadar orada pozitif ayrımcılık yaparak sosyal devletin gereğini yapmak. Hakkari’de görev yapmak istememe arzusu memurun bir arzusu değil. Devletin orayı Ankara’yla, Muğla’yla eşitleyememe eksikliği olduğuna göre bu eşitliği sağlamak pozitif ayrımcılıkla olur" dedi.
Toplantıda gündeme gelen konulardan birinin de çalışanlar kavramı ve iş güvencesine yönelik ifadeler olduğunu belirten Gündoğdu, " İş güvencesi hem Birlik-Haber-Sen, hem diğer hizmet kollarımızın kırmızı çizgisidir. İş güvencemize asla dokundurtmayız. Abant Çalıştayı'nda iş güvencesiyle ilgili yaptığımız kırk dakikalık konuşmadan sonra Kamu-Sen heyetinin gelip, 'Sayın Genel Başkan teşekkür ediyoruz, biz sizi sarı sendika zannediyorduk. Biz sizin yanınızda sapsarı sendika kaldık' itirafı da Memur-Sen’in bu kararlılığının bir göstergesidir. Biz bu yola çıkarken doğruyu kim yaparsa yapsın yanında yer alacağımızı, yanlışı kim yaparsa yapsın karşısında olacağımızı deklere etmiştik. Ebediyen bu sözümüzün arkasında duracağız onun için iş güvencemize dokundurtmadan devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Memurların çalışmadığı izlenimi oluşturularak iş güvencesine dokunulmaya çalışılmak istendiğini belirten Ahmet Gündoğdu, bu konuda ise şunları söyledi: "Bizi çalışmıyor zannederek iş güvencemize yaklaşmak doğru bir yaklaşım değil. Çalışmayan memur yoktur. Çalıştırmayan siyasetçi, çalıştırmayan yönetici vardır. Onun için biz bu ülke için gece gündüz çalışmaya varız. Yeter ki siyasetçiler, bürokratlar ve yöneticiler yolumuzdaki dikenleri, taşları temizlesinler."
Birlik-Haber-Sen’de fiili hizmet süresiyle ilgili sıkıntının bulunduğunu da söyleyen Gündoğdu, "İstihdam türlerinde sayın Başbakanımıza ve Sayın Faruk Çelik Bakanımıza da söyledim 4/C’liler ve TRT sözleşmelileri başta olmak üzere kalan sözleşmelilerin tamamını kadroya geçirilmesi için mücadele ediyoruz. Sizden de fiili hizmet zammı sorununu çözmenizi istiyoruz. Biliyorum biraz sonra belki de burada, 'sayın başkan ben çok istiyorum ama işte benim istememle olmuyor' diyeceksiniz. Sayın Bakanım; söyleyeceğiniz bu söz, sizin kendinizi tanımadığınız olur. Siz isteyince köprüler yapılıyor, yollar yapılıyor. Bu ülkenin doğusunu-batısını, kuzeyini-güneyini bir birine bağladınız. Gönül köprüleri kurdunuz. Birlik Haber-Sen ile gönül köprüleri kurmak da bu misyonun size yüklediği bir sorumluluktur. Buradan bir müjde bekliyorum" dedi.
Daha sonra konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise bir çok konuda değerlendirmelerde bulundu.
PTT'nin yapısının A.Ş. olarak değiştirilmesiyle ilgili konuşan Bakan Yıldırım, "Son günlerde akıllara ziyan bir söylenti var; 'PTT, A.Ş. olacak ve özelleşecek, çalışanlar da işsiz kalacak' diyorlar. Biz niye AŞ yapıyoruz? Devletin her türlü kısıtlamasından uzak kalsın, çok çalışana daha çok para versin, yöneticilerin performansını ölçsün diye yapıyoruz. Çalışanın iş güvencesini gözetmeyen bir hükümet olsa, çalışan için bu kadar pozitif ayrımcılık gözeten, toplu iş sözleşmesi gibi sözleşmeler yapmazdık." dedi. PTT’nin özelleşmesi halinde mevcut memurun sözleşmeli kadroya alınmayacağını vurgulayan Yıldırım, görevde yükselmek için sözleşmeli kadroya geçme mecburiyetinin de kalktığını müjdeledi. Memur ile normal SGK’lı çalışanların emeklilik prim ücretlerinin farklı yattığını ve bunun 5510 sayılı Sosyal Güvenlikle ilgili reformla eşitleneceğini dile getiren Bakan Yıldırım, "Memurun pirimi az yatıyordu, dolayısıyla memur çalışırken yüksek maaş alıyordu. Normal bir SSK’lı ise pirimi daha çok yattığı için emekli olduğunda memurdan daha çok emekli maaşı alıyordu. Yeni kanunla bu eşitsizlik ortadan kalkacak." ifadelerini kullandı.
Yeni çıkacak olan PTT kanunu ile PTT’yi daha da güçlü duruma getireceklerine işaret eden Ulaştırma Bakanı, söz konusu kanunla piyasada kanunsuz iş yapanları disipline ederek, PTT ile aynı kulvarda çalışmasını sağlayacak düzenin getirileceğini kaydetti. İş güvencesinin anayasal bir güvence olduğunu da ifade eden Binali Yıldırım, "Bunlar tamamen kara propagandadır. İdeolojik saplantıdan kurtulmayanların yaptığı konuşmalardır. Bu kanunla performansı fazla olan fazla ücret alacak. Performans kriteri devreye girecek. Personel, mevcut statüsüne aynen devam edecek. İstemeleri halinde ise 5510 sayılı kanunun kapsamına da girebilecekler. Bunun için 1 yıl süre vardı, bu süreyi de kaldırdık. Sizlerin, sizin sendikanızın Birlik Haber-Sen'in girişimiyle bu süre de kalktı. Birlik Haber-Sen bir şeyi daha başardı. Görevde yükselmenin sözleşmeli statüye geçmesiyle ancak mümkün olacağı kanunda öngörülüyordu, bunu da kaldırdık. Artık görevde yükselme için sözleşmeli olma gibi bir keyfiyet aranmayacak" şeklinde konuştu.
Binali Yıldırım ayrıca, Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Şinasi Gülcüoğlu'nun konuşmasında talep ettiği 4 yıllık üniversite mezunu, 5 yıllık hizmeti bulunan dağıtıcıların boş bulunan memur kadrolarına alınması için de PTT Genel Müdürü'ne talimat verdi.
Toplantının öğleden sonra ki kısmında ise stres yönetimi, risk yönetimi, marka pazarlama ve insanlarla iletişim konularında Eğitimciler Nail USLU ve Ayşe PARLAR eğitim semineri verdiler.
Pazar günü yapılan toplantıda ise PTT Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları Daire Başkanı Erdal ÖRGEN katılımcılara PTT A.Ş yasa tasarısı ve sendikamızın girişimleri sonucu değiştirilen yasa tasarısı hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Değerli PTT çalışanları, bazı sendikalar dün olmazsa olmazımız PTT A.Ş. yasa tasarısını geri çektirmektir. Geri çekilmezse açlık grevi yapacağız, yakacağız, yıkacağız diyorlardı ama şimdi girişimlerimiz sonucu sizin için elde ettiğimiz kazanımları sahiplenmek için internet sitelerinde birbirleriyle yarışır hale gelmişlerdir.
Sizlerde gayet iyi biliyorsunuz ki bugün eğer bir hak alınacaksa bu hakkı Birlik Haber-Sen alır. ERGENEKON ve KCK gibi yasa dışı oluşumlarla el ele kol kola gezenler değil.
Şunu unutmayınız ki girişimlerimiz olmasaydı PTT A.Ş yasa tasarısı 27 Mart 2013 tarihinde TBMM’ye gönderildiği haliyle yasalaşacak ve iş güvencesiz bir PTT de çalışabildiğiniz kadar çalışacaktınız.
GENEL BAŞKANIN KONUŞMASININ TAM METNİ İÇİN TIKLAYINIZ
