Başkanlarımız “Vatan Sevgisi İmandandır” Mitingine Katıldılar
Sağlık çalışanları ve 42 meslek örgütü, Sağlık-Sen’in öncülüğünde, Ankara Abdi İpekçi Parkı’nda ‘vatan sevgisi imandandır’ temasıyla bir araya geldi. Terörle mücadeleye destek amacıyla gerçekleştirilen programda, sağlık çalışanları ayrıca terörle mücadelede yer almak için Sağlık Bakanlığı’na dilekçe verdi.
Genel Başkanımız Metin Memiş, bir konuşma yaptı ve ‘Türkiye Sevdalısı Sağlık Çalışanları 14 Şubat 2018 Ankara Mitingi Deklarasyonu’nu okudu. Sağlık alanında mücadele veren 42 sivil toplum kuruluşu olarak Mehmetçiğe ve Türkiye Devletine destek olmak için bir araya geldiğimizi hatırlatan Metin Memiş, Türkiye’nin yedi düvele karşı adil bir dünyanın savaşını verdiğini ifade etti. “Buradan, Ankara’dan, Sıhhiye Meydanı’ndan; canlarını hiçe sayarak, vatan-millet sevdasıyla sahada bulunan kahraman Mehmetçiğe selam olsun diyoruz” diyen Metin Memiş, “Bizler, büyük ve acımasız bir planın yürütüldüğünün farkındayız. Bize diz çöktürdüklerinde bütün ümmetin, bütün mazlumların ümidinin kırılacağını biliyorlar. Bunun için yüzyıllardır her türlü entrikayı, terörün her türlüsünü ve bütün kirli kaynaklarını seferber ediyorlar” dedi.
Bu milletin tarih boyunca asla diz çökmediğini söyleyen Memiş, “İhanet şebekeleri aracılığı ile bizi boğmak ve teslim almak isteyenler bilmiyorlar ki, “Türkiye, sadece Türkiye’ den ibaret değildir”. “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” prensibini kendisine şiar edinmiş bir millet olarak; emperyalistlerin ve kan emicilerin hiçbir zaman anlayamayacağı bir şefkat ve merhametin yılmaz taşıyıcıları olarak bütün mazlumların, gözü yaşlı annelerin, masum çocukların dualarının en başında yer alıyoruz” şeklinde konuştu. Mukaddes bir emanet yüklendiğimizi ve bu bilinçle, tüm dünyanın ve tüm insanlığın iyiliği, mutluluğu ve huzuru için mücadele etiğimizi ifade eden Memiş, “Biz Sağlık çalışanları ve bizden önce yaşamış öncülerimiz, tarih boyunca ne zaman ihtiyaç duyulsa daima seferde, daima cephede, daima ateş, kan ve barutun yanıbaşında olduk. Askerimizin, polisimizin, güvenlik güçlerimizin refiki olduk. Topraklarımızın dört bir yanı işgale uğrarken, Birinci Dünya Savaşında, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda hep cephenin içindeydik, kayıplar verdik, can verdik, canlar kurtardık” ifadelerini kullandı.
“Şimdi de yine ülkemizin Sağlık çalışanları olarak; barışın, huzurun ve dostluğumuzun bir nişanesi olması adına, “Zeytin Dalı”nı tüm dünyaya uzatırken, tüm tehditlerin ve terör örgütlerinin yok olması pahasına yine “incire ve zeytine andolsun ki” gerekirse şehadet şerbetini içmeye ve cennet-i ala’ ya ulaşmaya hazırız” şeklinde konuşan Memiş konuşmasına şöyle devam etti: “Ancak, bizler ne dersek diyelim. Bilelim ki birileri sözde barış yanlısı görünerek emperyal kampa hizmet etmeye devam edecektir. Hendek terörü estirilirken, öğretmenler, sağlık çalışanları katledilirken üç maymunu oynayanlar ve hiç sesi çıkmayanlar şimdi hangi üst akla hizmet ederek konuşuyorlar ayan beyan ortadadır. Buradan terör sevici, terör destekçisi, terör dili kullanan ve her fırsatta ülkemizi dünyaya yalan yanlış şikâyet eden Tabipler Birliği’ne sesleniyorum. Teröristler tarafından katledilen sivil vatandaşlarımız ve Şehit edilen sağlık çalışanlarımız, askerlerimiz, polislerimiz için terör örgütünü hiç kınamadınız. Hastanelere PKK tarafından roket atılırken, ambulanslara kurşun sıkılırken, sağlık çalışanlarımız şehit edilirken sesinizi hiç çıkarmadınız da ülkemizi hedef alan PKK, PYD, YPG’li teröristlere karşı mücadele edildiği zaman mı bunu savaş gibi gösterip sözümona barış istiyorsunuz. Siz bu halinizle asla ama asla sağlık çalışanlarını, hekimleri temsil etmiyorsunuz. Siz terör örgütlerinin sözcülüğünü yapıyor ve onların taşeronluğuna soyunuyorsunuz. Ama ne yaparsanız yapın sadece hıyanet içinde olur da daha fazlasını beceremezsiniz. Bu vatanı işgal ettiremezsiniz.”
Sırtını teröre dayayan siyasi partilere seslenen Metin Memiş, “Siz sırtınızı sadece PKK, PYD, YPG’ ye değil aynı zamanda Emperyalist Amerika’ya, Siyonist İsrail’e ve Avrupa’nın terör sevici ülkelerine dayadınız ama gene olmadı, gene olmadı. Dayandığınız dağlar, ağababalarınız, sizi şımartan şarlatanlar bir bir rezil rüsva oluyor. Ne yaparsanız yapın amacınıza ulaşamayacaksınız. Bize diz çöktüremeyeceksiniz” dedi. “Buradan sağlık çalışanları olarak ülkemizle uğraşanlara meydan okuyoruz” şeklinde konuşan Memiş, “Yedi düvele, ülkemizdeki taşeronlarına, FETÖ’sünden DAEŞ’ine, teröristine, terör sevicisine, hainine, kalleşine, topuna meydan okuyoruz. Ülkemiz için kin besleyen, aziz milletimizin kötülüğünü isteyen, şehit analarının yüreğine düşen ateşle keyif bulan tüm kalleşlere lanet okuyoruz. Hepinize lanet olsun. Hepinize lanet olsun. Hepinize lanet olsun! Bizler sizin gibi korkakların, sırtlanların, kalleşlerin yaşadığı onursuz hayata inat; Tarih boyunca vatanımız için, namusumuz için, bayrağımız için ölüme; düğüne gider gibi giden bir milletiz. Herkes bilmelidir ki bizler; terör ve çatışmadan arındırılmış adil bir dünya istiyoruz. Özümüz ve sözümüz birdir. Sömürgeci güçler bölgemizden kovulmadan, kanlı terör örgütlerinin kökü kazınmadan barışın tesis edilemeyeceğini pekâlâ hepimiz biliyoruz” diye konuştu.
Programa katılan Sağlık Meslek Örgütleri Adına Mevlüt Karataş, 15 Temmuz Gazisi Doktor Mehmet Celal Almaz ve 29 Mayıs Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Rana Çitil de konuşma yaptı. Vatan sever hekimler adına konuşan doktorlar, Zeytin Dalı Harekatının vatanımızın terörle mücade sürecinde çok önemli olduğunu belirterek sağ duyulu doktortların terörle mücade devletinin yanında olduğunu ifade ettiler.
Türkiye Sevdalısı Sağlık Çalışanları 14 Şubat 2018 Ankara Mitingi Deklarasyonu:
Bizler;
Bu güzide topraklarda; dönemin emperyalist devletlerinin, yok etmek için dört bir yandan sardığı memleketini Orta Asya'dan, Balkanlardan Afrika’dan Kafkasya’dan vatan savunması için koşup gelmiş şehit ve gazi ordularının evlatları olarak Başkent Ankara’dan tüm Türkiye’ye sesleniyoruz!
Bizler;
İslam ile şereflenen atalarımızın kutsal değerlerine sahip çıkmanın sorumluluğu içinde “Her kim bir can kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur” diyen Peygamberin ümmeti olarak tüm dünyaya sesleniyoruz.
Bizler;
Anadolu’da yüzyıllardır varlığını sürdüren atalarımızın onurunu miras almış; kökü mazide gözü atide sağlık çalışanları olarak, Lokman Hekimlerin, İbn-i Sinaların, Sabuncuoğlu Şerefeddinlerin, Marko Paşaların bereketli ilmi ile gurur duyuyoruz…
Bizler;
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi sözü” ile sağlığın değerini her şeyin üstünde tutan Kanuni Sultan Süleyman’ın yaşadığı bu topraklarda halkın sağlığı için var gücümüzle çalışmanın huzurunu yaşıyoruz…
Bizler;
Bugün burada; “Beni Türk Hekimlerine Emanet Ediniz” diyen Cumhuriyetin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün iltifatlarına mazhar olmuş onbinlerce hekimin duygularına tercüman olmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Bugün burada; “Sizler Umudun Adısınız, Hepinizden Tek Tek Allah Razı Olsun Diyorum” sözleri ile Dünya Lideri Recep Tayyip Erdoğan’dan çok değerli teşekkür cümlelerinin muhatabı olan yüzbinlerce sağlık çalışanının duygularına tercüman olmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Bizler;
Çanakkale cephesinde yaralı askerlere müdahale ederken, askerlerin arasında ağır yaralı halde bulunan ciğerparesi evladını sırası gelmediği için gölgelikte bekletip Allah’a uğurlayan hekim babalarımızın evlatlarıyız.
Bizler;
15 Temmuz gecesi, hain FETÖ darbe girişiminde ambulansları taranan, suratına şarapnel parçası saplanan, buna rağmen şehitlerimizin son nefesinde yanlarında olan, gazilerimizi hastanelere yetiştiren sağlık çalışanlarıyız.
Bizler;
Dün Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Mardin’de açılan terör çukurlarını kapatıp şehirlerin huzura kavuşturulması sırasında, hem de teröristlerin en azgın hali ile üstümüze kurşunlar yağdırdığı zamanlarda “Bayrağımızın dalgalandığı her yerde ülke insanımıza hizmet etmeye hazırız” diyen sağlık çalışanlarıyız.
İşte bugün; işte tam da bugün…
Ülkemizin güney sınırında, Emperyalist-Siyonist Amerika’nın PKK artığı PYD-YPG denen eli kanlı terör örgütünü himaye ederek hemen yanı başımızda sözde bir devletçik kurdurma çabasında olduğuna hepimiz şahidiz.
Buradan tüm dünyaya haykırıyoruz!
Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne kastedecek, milletimizi huzursuz edecek, geleceğimizi tehdit edecek hiçbir çapulcuya, anarşiste, teröriste, haine, kalleşe pabuç bırakacak değiliz, gerekirse canımızla, kanımızla ecdadımızın bu vatan topraklarını koruduğu gibi ülkemizi korumaya hazırız.
İşte bugün; işte tam da bugün…
Nasıl ki Mehmetçiklerimiz gerek sınırda gerekse sınır ötesinde; Afrin bölgesinde, canını ortaya koyarak, bedenini vatanı için siper ederek şehadete koşuyorsa, şu anda orada, tam da o bölgede hekiminden hemşiresine, acil tıp teknisyeninden sağlık memuruna yüzlerce arkadaşımız da askerlerimizin yanı başında onların sağlığı için hayatını ortaya koyuyor. Sağlık çalışanlarımız o bölgede kimi zaman asker kardeşinin şehadetine şahitlik ederek, kimi zaman yaralarını şefkatle, merhametle bir ağabeyi bir ablası gibi sararak onlarla aynı havayı teneffüs edip vatan savunmasında çok önemli görevleri yerine getiriyor. Biliyoruz ki halkımız, sınır bölgesinde fedakarca görev yapan tüm sağlık çalışanlarımıza minnettardır.
Bizler de;
Türkiye sevdalısı sağlık çalışanları olarak “Vatan sevgisi imandandır” diyor ve en gür sesimizle haykırıyoruz! Gerekiyorsa, hemen yarın arkamızda temsil ettiğimiz yarım milyon sağlık çalışanları olarak gerek sınırda, gerek sınır ötesinde, gerekse Afrin’in tepesinde seve seve görev almaya, Mehmetçiklerimizin yanında olmaya hazırız.
O yüzden bugüne kadar terör saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızla ve şehitlerimizle ilgili ağzını bıçak açmayan terör sevici bazı sözde sivil toplum örgütlerinin zırvaladığı gibi “Savaş, bir halk sağlığı sorunudur… hemen… derhal… barış iklimine sahip çıkmak…” gibi mesajlarla, terörle mücadele ortamında teröristlere can suyu olmaya çalışanlara inat Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Silahlı Kuvvetlerinin bu onurlu mücadelesine “Devam!” diyoruz. “Ülkemizin, Milletimizin, Devletimizin yanındayız, arkasındayız!” diyoruz.
TÜRKİYE SEVDALISI SAĞLIK ÇALIŞANLARI