ANAYASA ÇALIŞTAYI
YENİ ANAYASA ŞART, SİYASET KURUMU MAZERET ARAMAMALI
Memur-Sen tarafından düzenlenen Uluslararası Anayasa Kongresi, TOBB Genel Merkezi’nde devam ediyor.
Kongrenin ikinci gün çalışmaları, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in katılımıyla başladı.
Beşir Atalay konuşmasında, siyaset kurumunun mazeret üretme ve yeni anayasa sürecinden kaçmaması için sivil toplumun baskı kurmasını isterken, Faruk Çelik ise, yeni anayasa yapımının şart olduğunu, yamalarla bu işin olmayacağını söyledi.
BEŞİR ATALAY: SİYASET KURUMU ÜSTÜNDE BASKI KURUN
Uluslararası Anayasa Kongresi’nde konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Memur-Sen’in toplumsal sorunlara katkı sunma adına yaptığı çalışmaları takdirle karşıladıklarını, bugün yapılan kongrenin de bunun örneklerinden biri olduğunu söyledi. Referandum öncesi, bizzat alana çıkarak demokratikleşmeye katkısını sunduğunu ifade eden Atalay, “Memur-Sen’i yeni anayasa yapımı sürecinde yine öncü rol oynamasından ve hazırladığı Anayasa Araştırması kitabından dolayı tebrik ediyorum. Yeni Anayasa’da toplumun katkısı çok önemli. Toplumun bütün taraflarının katkısının yer alması çok önemli. Yeni anayasa platformunu, kronikleşmiş bir çok sorunun çözümü için önemsiyoruz. Milletin anayasası olması için herkesin katkı vermesi ve önerilerini sunması gerekiyor” şeklinde konuştu. Anayasa çalışmalarının TBMM’nin işi olduğunu hatırlatan Beşir Atalay, vatandaşın ve sivil toplum örgütlerinin katkılarını almak için gerekli mekanizmanın kurulacağını kaydetti. Memur-Sen’in yaptığı çalışmanın, bu katkı açısından önemli olduğunu hatırlatan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Bu süreçte, bir toplantıyla yetinmeyin. Sonuna kadar aktif olun. Siyaset kurumu üzerine baskınızı sürdürün. Hiçbir parti yan çizemesin. 12 Haziran öncesi bütün partiler, seçim vaadlerinin başına yeni anayasayı koydular. Kimse, şimdi bahane aramasın. Yıllar sonra, Türkiye kendi sivil anayasasına kavuşsun. Partiler, değişik bahanelerle bu fırsatı heba etmesin” dedi.
ÇELİK: YENİ ANAYASA ŞART, YAMALARLA BU İŞ OLMAZ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ise konuşmasında, Türkiye’nin yeni anayasa yapma konusunda tarihi bir fırsat yakaladığını, bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini söyledi. TBMM’nin yapısı ve toplumdaki mutabakatın mazeret üretmeyi ortadan kaldırdığını dile getiren Çelik, “Şu gerçek ortada, değişikliklerle, yamalarla bu iş olmaz. Yeni bir anayasa yapılmalıyız. STK’larıyla, TBMM ile toplumun her kesimi ile bunu yapmalıyız. Asrın çivilerini sökmek kolay olmuyor. Millet, herkese mutabakat içinde olmayı söyledi. Bir araya gelmeyene, hesabını millet sorar. Mutabakat masasının etrafına oturanlar, sabırla bu işi yapmalılar” dedi.
Nasıl bir anayasa sorusuna, bilim insanlarının katkısının önemli olduğunu söyleyen Çelik, “Bugün bilim insanlarımızın öncülüğünde aydınlık yarınlara gideceğiz. Toplumun nasıl bir anayasa istediği ve anayasanın nasıl olması gerektiğine yönelik, toplumdan gelen talepler dikkate alınmalı” şeklinde konuştu.
Bakan Faruk Çelik, ‘nasıl bir anayasa olmalı’ konu başlığında ise, yeni anayasanın; darbeci zihniyete fatiha okuması, 30 yıllık kaybı telafi etmesi, dünyadaki değişimi ta ki etmesini, Türkiye’nin dinamizmi ve gelişmesine uyum sağlaması, Gelişen ve lider ülke olma yolundaki Türkiye’nin bu hedeflerine uygun olması, dert olan değil, dert çözen bir anayasa olması, sade ve kısa olması, Erkler arası rekabet yerine işbirliğini tesis etmesi, erklerin görev alanlarını net olarak tanımlaması, herkese sözünü dinletecek kudrette olması, milletin değerleriyle barışık olması, kimseye imtiyaz tanımaması, çalışanların geçmişe yönelik kazanımlarını koruması gerektiğini ifade etti.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun sözleriyle ilgili olarak da konuşan Bakan Çelik, “Bizim bir kırmızıçizgimiz yok. Memur sendikalarının grevli toplu sözleşme isteği her zaman söyleniyor. Ancak, bu yöndeki en büyük baskı ve isteğin özellikle Memur-Sen’den geldiğini belirtmek isterim. Sendikalı olamayan kamu görevlileriyle ilgili açılım ve değişime açığız. Bu yönde gerekli adımları attık. Atmaya da devam edeceğiz. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yapısı konusunda, 5 artı 5 şeklindeki bir yapıya kimin başkanlık edeceği konusunda anlaşma sağlanamadı. , birer tane de konunun uzmanı olmasını Bu heyete kimin başkanlık edeceğine yönelik karar, Bakanlar Kurulu’ndan çıkacak. Bu haftaki Bakanlar Kurulu’ndan böyle bir karar bekliyoruz."
GÜNDOĞDU: BAĞIMSIZ KAMU GÖREVLİLERİ HAKEM KURULU İSTİYORUZ
Açılış konuşmasını yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen’in kamu çalışanları için toplu sözleşme ve grev hakkıyla, siyaset yasağının kaldırılmasını ısrarla takip ettiğini hatırlatarak, “Toplu sözleşmeyi aldık, ancak yasasını bekliyoruz. Sırada grev hakkımız ve kamu görevlilerine getirilen siyaset yasağının kaldırılması var” şeklinde konuştu.
4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikası Yasası’yla ilgili çalışma yapıldığını hatırlatan Gündoğdu, anlaşılamayan konular içinde yer alan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nu teşkilinde, bağımsız bir yapı istediklerini söyledi. Gündoğdu, işçi sendicılığındaki Yüksek Hakem Kurulu bir oluşumu asla kabul etmeyeceklerini ifade etti. Kamu İşveren Kurulu’nun bazı üyelerinden Kamu Görevliler Hakem Kurulu’nun başkanının Bakanlar Kurulu tarafından atanması gibi istekler duyduklarını belirten Gündoğdu, “Bu olay, bir futbol maçıyla benzeştirirsek şu şekilde: Dün oynanan Trabzonspor ve Bursaspor maçına, Trabzonspor’un teknik direktörünü veya Bursaspor’un bir yöneticisini hakem atamaya benziyor. Biz 11 kişilik bağımsız bir yapı önermiştik. Bu önerimizin halen arkasındayız” dedi.
Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası anlaşmaların gereğini yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Gündoğdu, “Dünyanın birçok ülkesinde hâkim, asker, savcı sendikalı olabiliyor. Ama bizde, Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı, TBMM ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki sivil personel bile sendikalı olamıyor. Bu ayıplardan bir an önce kurtulmalıyız” dedi.
Yaptıkları ‘Uluslararası Anayasa Kongresi’ ile 74 milyonun geleceğine ışık tutmak istediklerini kaydeden Gündoğdu, toplumdaki uzlaşı ve mutabakat karşısında, TBMM’nin mazeret arayamayacağını bildirdi. Yüzde yüz uzlaşının mümkün olmayabileceğini dile getiren Gündoğdu, “Evrensel hukuk, yargını çift başlılığından kurtulma, yargının bağımsızlığı gibi konularda uzlaşılabilir. 1921 anayasasından sonra milletten uzaklaşan sistem, 12 Eylül referandumu ile yeniden millete döndü.” şeklinde konuştu.
Anayasanın her sorunu çözmesine yönelik bir beklentileri olmadığını söyleyen Gündoğdu, “Ayak bağı olmasın, milleti sınıflandırmasın, ötekileştirmesin, sorun üretmesin, Türkiye’yi geride bırakmasın. Abilik yaptığını söylediğimiz Türkiye, halen kendi anayasasını yapamıyor. Evde kendi başını bağlayamayıp, düğünde gelin başı bağlar konumundan kurtulmamız gerekir.” ifadelerini kullandı.
“ULUSLARARASI ANAYASA KONGRESİ”’NİN 4. VE 5. OTURUMU GERÇEKLEŞTİRİLDİ
4. Oturum Başkanlığı’nı Prof. Dr. Sacit Adalı’nın yaptığı, “Yeni Kurumsal Yapılar ve Temel Tercihler” konulu panele, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Prof. Dr. Servet Armağan, Prof. Dr. Kurt Graulich, Yrd. Doç. Dr. Adnan Küçük, Prof. Dr. Mehmet Merdan Hekimoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Oturum Başkanlığı’nı Dr. Murat Yılmaz’ın yaptığı kongrenin 5. ve son oturumunda ise, “Kongrenin Medya Gözüyle Değerlendirilmesi” konusu ele alındı. Konuşmacı olarak panele katılan Zaman Gazetesi’nden Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne, Star Gazetesi’nden Prof. Dr. Mehmet Altan, Bugün Gazetesi’nden Prof. Dr. Vedat Bilgin, Sabah Gazetesi’nden Mahmut Övür ve Taraf Gazetesi’nden Melih Altınok iki gün süren kongreyi medya gözüyle değerlendirdi