81 ilde '15 Temmuz Direniş ve Şehitleri Anma Nöbeti'
Türkiye’nin darbelerle dolu siyasi geçmişini hatırlatan Genel Başkan Yalçın, “15 Temmuz’a gelen süreçte nice darbe planlarını, nice darbeci homurdanmaları, nice cübbeli darbecileri, 27 Nisan gibi gece yarısı e-muhtıralarını iradesiyle boşa çıkaran bu milleti alt etmek için sinsice hareket edip içimizden biriymiş gibi görünen FETÖ devreye sokuldu.’ diye görüşünü aktardı.
Milletin devleti olduğunu gösteren bir mühür
15 Temmuz’un Türkiye açısından tarihi bir milat olduğunu vurgulayan Yalçın, “Diğer bütün terör örgütleriyle birlikte hareket eden, Gezi olaylarının gizli ortağı olan FETÖ ve arkasındakiler, 7 Şubat, 17-25 Aralık derken 15 Temmuz’da esas darbeyi vurmak için bir işgal ve darbe girişimi gerçekleştirdi. Ancak millet bu oyunların hiçbirine, korkutma, yıldırma ve sindirme planlarına geçit vermemekte kararlıydı. Milletçe topyekûn sokağa koşarak, iradesine sahip çıkarak, kenetlenerek oyunları bozdu. 15 Temmuz bize, artık kendi iradesine canı pahasına sahip çıkan bir sosyolojinin ortaya çıktığını gösterdi. 15 Temmuz, devletin, milletin devleti olduğunu gösteren bir mühür oldu. Netice itibariyle 15 Temmuz, yeni Türkiye’nin milletin bilge ellerinde yeniden inşasının ifadesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
15 Temmuz gecesi bütün bir ümmet dua halindeydi
“15 Temmuz sadece bu ülkenin yaşadığı bir şey değildi. 15 Temmuz gecesi sabaha kadar Filistin’den Doğu Türkistan’a, Malezya’dan Fas’a bütün dünya Müslümanları, bütün bir ümmet dua halindeydi.” diyen Yalçın, “Ümmetin kalbi o gece 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ve direnişin her bir noktasında atıyordu. Her bir şehitle birlikte şehit oluyorlar, her bir tank durduruldukça Tekbir getiriyorlardı. Birdik, birlikteydik, aynı dillerde dua, aynı gönülde sevda, aynı kavgada yumruktuk. Kaderimiz birbirimize bağlıydı. 15 Temmuz’la bunu bir kez daha idrak ettik.” dedi.
15 Temmuz gecesi Memur-Sen 1 milyon üyesi ile meydanlardaydı
Memur-Sen’in, 15 Temmuz’a gelinen süreçte her kritik noktada millet iradesinden yana tavır aldığını anlatan Yalçın, “MemurSen, nasıl 28 Şubat’ta, 27 Nisan’da darbe düzeneğiyle dişe diş mücadele ettiyse, nasıl bu ülkenin yararına olduğuna inandığı her gelişmede milletten yana açıkça tavrını koyduysa, nasıl 7 Şubat ve 17-25 Aralık kumpaslarında milletin iradesine sahip çıktıysa, 15 Temmuz gecesi de 1 milyon üyesiyle meydanlara çıkan Türkiye’nin en büyük sivil gücü oldu.” diye konuştu.
Direnişe, kazanımlarımıza, irademize sahip çıktık
“Darbe girişimi püskürtüldükten sonra, şehitlerimizi defnedip, acımızı yüreğimize gömüp yaklaşık bir ay boyunca 81 ilde ve birçok ilçede ‘Direniş Nöbetleri’ tuttuk. Direnişe, kazanımlarımıza, irademize sahip çıktık.” ifadesini kullanan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elbette yaptıklarımız bunlarla sınırlı değildi. Yurt içinde ve yurt dışında onlarca program organize ederek 15 Temmuz’u ve FETÖ’yü anlattık. Çünkü biz burada direnirken, hainler dünyanın her yerinde hakikati saptıracak dezenformasyon hareketi ve algı operasyonları yürütüyorlardı. Ziyaret ettiğimiz onlarca ülkede buna bizzat şahit olduk. Farklı dillerde 15 Temmuz Darbe Girişiminin kirli yüzünü anlatan yayınlar hazırladık. 15 Temmuz kumpasına ve darbe düzenine bir daha canlanmamak üzere son darbeyi indirmek anlamına gelen 16 Nisan referandumunda aktif rol aldık. 81 il ve 100’ün üzerinde büyük merkezde programlar düzenleyerek referandumun kabulü için ter akıttık. FETÖ ile mücadele sırasında çeşitli sebeplerle ortaya çıkan zaaflar ve mağduriyetler karşısında da milletin sıkıntılarını gidermeye çalıştık ve her düzeyde girişim ve çalışmalarla bu sürecin yarasız atlatılması için gayret ettik.”
Gelecek nesillere adil şahitlik örnekliği bırakmaya gayret ediyoruz
FETÖ ve darbeci anlayışla mücadelenin burada bitmediğini söyleyen Yalçın, “Bir de yargı aşaması var.” diyerek şöyle devam etti:
“Meydanda kazanılan zaferin yargı sürecinde yara almaması için her daim teyakkuzda olunması gerektiğine, rehavetin tamiri imkansız sonuçlar doğurabileceğine inandığımızdan, inisiyatif alarak sivil toplum kuruluşlarıyla istişareler ettik ve ‘Ankara 15 Temmuz Platformu’ adıyla bir platform kurduk. Basın açıklamaları yaparak 15 Temmuz’u saptırma gayretlerini boşa çıkardık. Her eylemden sonra da duruşma salonlarını doldurarak şehit aileleri ve gazilerimizi yalnız bırakmadık. 30 Ekim’e ertelenen duruşmalar yeniden başladığında nöbetlerimiz de yeniden başlayacak. Bunun yanında konfederasyonumuz adına davayı takip etmek ve davaya müdahil olmak için bir avukat arkadaşımızı görevlendirdik. Davaya müdahil olmak için mahkemeye başvurduk. Yani ilk günden bugüne kadar aynı kararlılık ve aynı teyakkuz haliyle 15 Temmuz’dan hiç kopmadık, kopmayacağız. Bu mirası çocuklarımız da hatırlasın ve her daim ders çıkarsın diye gelecek nesillere bir adil şahitlik örnekliği ve bir müktesebat bırakmaya gayret ediyoruz.”
249 şehide 1001 hatim
15 Temmuz’un ilk yıldönümünü 81 ilde idrak etmek için istişareler sonucunda çeşitli planlamalar yaptıklarını ve aldıkları kararları bir yönergeyle teşkilatlara ilettiklerini bildiren Yalçın, Türkiye genelinde hazırlıkların sürdürüldüğünü bu bağlamda 81 ilde ‘15 Temmuz Direniş ve Şehitleri Anma Nöbeti’ düzenleyeceklerinin bilgisini verdi.
15 Temmuz gecesini meydanlarda şehitlerin şanına yakışır bir şekilde çeşitli organizasyonlarla geçireceklerini dile getiren Yalçın, “Ankara 15 Temmuz Platformu bileşenleri ile birlikte, 15 Temmuz şehitlerimiz için 1001 hatim indirdik. Bu hatimlerin duasını önce 14 Temmuz Cuma günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Millet Camisi’nde Cuma namazı sonrası yapacağız. Sonra da 15 Temmuz gecesi 81 ilde düzenlenecek ‘15 Temmuz Direniş ve Şehitleri Anma Nöbeti’nde hatim duasını eda edeceğiz inşallah.” ifadelerini kullandı.
Şehitler korteji
Ayrıca 81 ilde ‘Şehitler Korteji’ düzenleyeceklerini belirten Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Üzerinde 249 şehidimizin fotoğraflarının olduğu yelekleri giyen 249 üyemizle bir ‘Şehitler Korteji’ oluşturmayı kararlaştırdık. Kortejimiz her ilde ‘15 Temmuz Direniş ve Şehitleri Anma Nöbeti’nin yapılacağı alanlara girdikten sonra yoklama alınacak ve her bir şehidimizin ismi söylendiğinde bütün kitle ayağa kalkarak ‘Burada!’ diyecek. Bu programlarla hem vefa anlayışımızın da bir gereği olarak şehitlerimiz ve mirasına sahip çıktığımızı ilan edeceğiz hem de 15 Temmuz hain kumpasını unutmadığımızı ve her an teyakkuzda olduğumuzu, direnişimizin sürdüğünü dosta düşmana ilan edeceğiz.”